Divan Edebiyatının Genel
Özellikleri:
*Şiirde aruz
ölçüsü kullanılmıştır.
*Mazmunlar
(klişeleşmiş, kalıplaşmış sözler) sıkça kullanılır.
*Dil süslü ve sanatlıdır. Arapça, Farsça kelime ve tamlamalara sıkça yer verilir.
*Dil süslü ve sanatlıdır. Arapça, Farsça kelime ve tamlamalara sıkça yer verilir.
*Şiirde konu
bütünlüğü aranmaz. Beyit bütünlüğü esastır. Her beyit ayrı bir konuyu işler.
*Anlamdan
çok söyleyiş önemlidir. Ne söylendiği değil nasıl söylendiği önemlidir.
*Kafiye göz
içindir. Genellikle zengin kafiye kullanılmıştır.
*Şiire başlık konmaz. Her şiir redif veya türünün adı ile anılır.
*Şiire başlık konmaz. Her şiir redif veya türünün adı ile anılır.
*İnsanın iç
dünyasına dönük, soyut ve kitabi edebiyattır.
*Özgün değildir. Arap ve Fars edebiyatı etkisindedir.
*Nazım birimi olarak Gazel, Kaside, Rubai gibi Arap ve Fars edebiyatından alınan nazım şekilleri kullanıldığı gibi Tuyuğ ve Şarkı gibi divan edebiyatına Türklerin kazandırdığı nazım şekilleri de kullanılmıştır.
*Özgün değildir. Arap ve Fars edebiyatı etkisindedir.
*Nazım birimi olarak Gazel, Kaside, Rubai gibi Arap ve Fars edebiyatından alınan nazım şekilleri kullanıldığı gibi Tuyuğ ve Şarkı gibi divan edebiyatına Türklerin kazandırdığı nazım şekilleri de kullanılmıştır.
Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri
Divan edebiyatı nazım
türleri
![](file:///C:/Users/Win7/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image001.gif)
![](file:///C:/Users/Win7/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image002.gif)
Dörtlük
halinde Bent Halinde Beyit halinde
![](file:///C:/Users/Win7/AppData/Local/Temp/msohtmlclip1/01/clip_image003.gif)
Rubai terci-i bent kıt’a
Şarkı terkib-i bent müstezat
Tuyuğ Şehrengiz
Murabba gazel
Kaside
mesnevi
1.Nazım Birimi
Beyit Olanlar:
GAZEL
*Aşk,
ayrılık, hasret, ölüm gibi lirik konular işlenir.
*Türk edebiyatına İran edebiyatından girmiştir.
*İlk beytine “matla” son beytine “makta” denir.
*En güzel beytine beytü’l-gazel denir.
*Son beyitte şairin mahlası yer alır.
*Gazelin bütün beyitlerinde aynı konu işleniyorsa buna yek-ahenk gazel denir.
*Bütün beyitleri aynı güzelliğe sahipse yek avaz gazel denir.
*Beyit sayısı 5-15 arasındadır.
*İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Diğer beyitlerin ikinci beyitleri birinci beyit ile kafiyelidir. (aa, ba, ca, da, ea)
*Türk edebiyatına İran edebiyatından girmiştir.
*İlk beytine “matla” son beytine “makta” denir.
*En güzel beytine beytü’l-gazel denir.
*Son beyitte şairin mahlası yer alır.
*Gazelin bütün beyitlerinde aynı konu işleniyorsa buna yek-ahenk gazel denir.
*Bütün beyitleri aynı güzelliğe sahipse yek avaz gazel denir.
*Beyit sayısı 5-15 arasındadır.
*İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Diğer beyitlerin ikinci beyitleri birinci beyit ile kafiyelidir. (aa, ba, ca, da, ea)
KASİDE
*Din ve
devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlere
denir.
*İlk beytine “matla” son beytine “makta” denir.
*Şair matla beytini kasidenin herhangi bir yerinde yineleyebilir.
*Şair mahlasının bulunduğu beyte taç beyit denir.
*En güzel beytine beytü’l-kasid denir.
*En az 31(33)en fazla 99 beyit olur.
*Kaside belli bölümler halinde yazılır:
*İlk beytine “matla” son beytine “makta” denir.
*Şair matla beytini kasidenin herhangi bir yerinde yineleyebilir.
*Şair mahlasının bulunduğu beyte taç beyit denir.
*En güzel beytine beytü’l-kasid denir.
*En az 31(33)en fazla 99 beyit olur.
*Kaside belli bölümler halinde yazılır:
a) Nesib:
Bahar mevsimi kış manzaraları betimlenir ya da kurban ve ramazan bayramı anlatılır.
b) Girizgah: Nesib bölümünden asıl konuya geçiş ifade eden bir veya birkaç beyittir. Nükteli ince sözlerin söylendiği bölüm.
c) Mehdiye: Asıl anlatılmak, övülmek istenen kişi için ne denecekse açıklanır. Asıl bölümdür.
ç) Fahriye: Şairin kendini övdüğü ve diğer şairlerle karşılaştırdığı bölümdür.
d) Tegazzül: Kasideyle aynı ölçüde ve uyakta gazel yazılır.
e) Dua: Şair övdüğü kişinin başarılarının devamlı olması ömrünün uzun olması için dualar eder iyi dileklerde bulunur.
b) Girizgah: Nesib bölümünden asıl konuya geçiş ifade eden bir veya birkaç beyittir. Nükteli ince sözlerin söylendiği bölüm.
c) Mehdiye: Asıl anlatılmak, övülmek istenen kişi için ne denecekse açıklanır. Asıl bölümdür.
ç) Fahriye: Şairin kendini övdüğü ve diğer şairlerle karşılaştırdığı bölümdür.
d) Tegazzül: Kasideyle aynı ölçüde ve uyakta gazel yazılır.
e) Dua: Şair övdüğü kişinin başarılarının devamlı olması ömrünün uzun olması için dualar eder iyi dileklerde bulunur.
Kasideler Konularına Göre Değişik
Adlar Alır:
Tevhid: Allah’ın birliğini anlatan kasideler.
Münacat: Allah’a yalvarmak, dua etmek amacıyla yazılan kasideler.
Naat: Peygamberimizi övmek için yazılan kasideler.
Mehdiye: Devrin ileri gelenlerini övmek için yazılan kasideler.
Hicviye: Devrin yöneticilerini eleştirmek için yazılan kasideler.
Mersiye: Devlet büyüklerinin ölümünden duyulan üzüntülerin anlatıldığı kasideler.
Münacat: Allah’a yalvarmak, dua etmek amacıyla yazılan kasideler.
Naat: Peygamberimizi övmek için yazılan kasideler.
Mehdiye: Devrin ileri gelenlerini övmek için yazılan kasideler.
Hicviye: Devrin yöneticilerini eleştirmek için yazılan kasideler.
Mersiye: Devlet büyüklerinin ölümünden duyulan üzüntülerin anlatıldığı kasideler.
Not: Kasideler
"nesib" bölümünde işlenen konulara ve rediflerine göre adlandırılır.
MESNEVİ
*Mesneviler
öğüt verici bir olayı anlatan uzun şiirlerdir. (savaş, aşk, tarihi olaylar, din
ve tasavvuf)
*Mesneviler Divan edebiyatında bir bakıma günümüzdeki roman ve hikayenin yerini tutuyordu.
*Beyit sayısı sınırsızdır.
*Mesneviler Divan edebiyatında bir bakıma günümüzdeki roman ve hikayenin yerini tutuyordu.
*Beyit sayısı sınırsızdır.
*Her beyit
kendi arasında kafiyelidir.(aa, bb, cc, dd)
*Aruzun kısa
kalıpları ile yazılır.
*Beş
mesnevinin bir araya gelmesiyle oluşan esere hamse denir.
KIT’A
Belli bir
uyak düzeniyle yazılmış olan, dizeleri arasında ölçü birliği bulunan; herhangi
bir düşünce ya da duyguyu en az ikiden başlamak üzere, en çok on altı beyitte
anlatan nazım biçimine denir.
*Gazelden
farklı olarak matla beyti yok.
*Kafiyelenişi xa, xa, xa...
*Daha çok felsefi ve toplumsal düşünceler anlatılır.
*Kafiyelenişi xa, xa, xa...
*Daha çok felsefi ve toplumsal düşünceler anlatılır.
MÜSTEZAT
*Bir uzun
bir kısa dizeden oluşan nazım şeklidir.
*Kısa dizelere ziyade denir.
*Aruzun bir tek kalıbıyla yazılır.
*Kafiyelenişi gazel gibidir.
*Makta beyti yoktur.
*Kısa dizelere ziyade denir.
*Aruzun bir tek kalıbıyla yazılır.
*Kafiyelenişi gazel gibidir.
*Makta beyti yoktur.
2.Nazım Birimi
Dörtlük Olanlar:
RUBAİ
*Dört
dizeden oluşur.
*Kafiye
düzeni aaxa şeklindedir.
*Şarap,
dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayatın anlamı, felsefe ve ölüm gibi
konular işlenir.
*Kendine
özgü 24 kalıbı vardır. İranlılara aittir.
TUYUĞ
*Dört
dizeden oluşur.
*Kafiyelenişi rubai gibidir.
*Aruzun Failatün, Failün kalıbıyla yazılır.
*Konu sınırlaması yoktur.
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
*Kafiyelenişi rubai gibidir.
*Aruzun Failatün, Failün kalıbıyla yazılır.
*Konu sınırlaması yoktur.
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
ŞARKI
*Beyitle
okunmak için yazılan, dörder dizelik bentlerden oluşan nazım biçimidir.
*Dörtlük sayısı 3-5 arasındadır.
*Birinci dörtlükte 2. ve 4. diğer dörtlüklerde ise 4. dize tekrarlanır. Bu dizelere nakarat denir.
*Kafiye örgüsü abab, cccb, dddb
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
*Günlük hayat, aşk, sevgi gibi konular işenir.
*Dörtlük sayısı 3-5 arasındadır.
*Birinci dörtlükte 2. ve 4. diğer dörtlüklerde ise 4. dize tekrarlanır. Bu dizelere nakarat denir.
*Kafiye örgüsü abab, cccb, dddb
*Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.
*Günlük hayat, aşk, sevgi gibi konular işenir.
MURABBA
*İlk dörtlük
kendi arasında kafiyelidir. Diğer dörtlüklerin son dizeleri 1. dörtlük ile
kafiyelidir. (aaaa, bbba, ccca)
*Felsefi
konular ve aşk işlenir.
3.
Bentlerle Kurulanlar:
4.
TERKİB-İ BENT
*Bentlerle
kurulan bir nazım şeklidir.
*Her bent 7 ila 10 beyitten oluşur.
*Bent sayısı 5 ile 10 arasında değişir.
*Gazeldeki gibi kafiyelenir.
*Her bent arasında vasıta beyti bulunur.
*Talihten, hayattan şikayet, dini, tasavvufi ve felsefi düşünceler anlatır.
*Terkib-i bentlerde her bentten sonra vasıta beyti değişir.
*Her bent 7 ila 10 beyitten oluşur.
*Bent sayısı 5 ile 10 arasında değişir.
*Gazeldeki gibi kafiyelenir.
*Her bent arasında vasıta beyti bulunur.
*Talihten, hayattan şikayet, dini, tasavvufi ve felsefi düşünceler anlatır.
*Terkib-i bentlerde her bentten sonra vasıta beyti değişir.
TERCİ-İ BENT
*Biçim ve
uyak yönüyle Terkib-i Bende benzer.
*Terkib-i Bentte değişen vasıta beyti Terci-i Bentte de değişmez.
*Vasıta beytinin aynen tekrarlanması bütün bentlerde aynı konuyu işlemeyi zorunlu kılar.
*Felsefi konular, Allah’ın kudreti kainatın sırları tabiatın zıtlıkları gibi konular işlenir.
*Terkib-i Bentte değişen vasıta beyti Terci-i Bentte de değişmez.
*Vasıta beytinin aynen tekrarlanması bütün bentlerde aynı konuyu işlemeyi zorunlu kılar.
*Felsefi konular, Allah’ın kudreti kainatın sırları tabiatın zıtlıkları gibi konular işlenir.
DİVAN EDEBİYATINDA NESİR
(DÜZ YAZI)
NESİR TÜRLERİ
Tarih: Resmi niteliği olmayan bir türdür.
Vakayiname ise Osmanlı devletinin resmi tarihidir.
Tezkire: Edebiyat tarihi veya biyografinin divan
edebiyatındaki karşılığıdır.
Sefaretname: Osmanlı elçilerinin bulunduğu ülkelere ait bilgileri, izlenimleri içeren ve gezi yazısına benzeyen bir türdür.
Seyahatname: Gezi yazısıdır.
Sefaretname: Osmanlı elçilerinin bulunduğu ülkelere ait bilgileri, izlenimleri içeren ve gezi yazısına benzeyen bir türdür.
Seyahatname: Gezi yazısıdır.
Divan
edebiyatında nesir, dil ve üslup açısından üç bölümde ele alınır:
A)Sade Nesir: Halk için sade bir dille konuşulur.
B)Orta Nesir: Halkın konuştuğu dilden ayrılmış yer yer
süslü nesrin niteliklerini taşımakla beraber anlatılmak isteneni anlaşılır bir
şekilde ortaya koyan nesirdir.
C)Süslü Nesir: Ustalık göstermek amacıyla yazılmış, yabancı
kelimeler, tamlamalarla yüklü şekillerin kullanıldığı söz ve anlam sanatlarıyla
dolu, bağlaçlarla uzayıp giden cümlelerle örülmüş, güç anlaşılır bir nesirdir.
Münşeat:
Süslü nesir örneklerinden oluşan kitaplara denir.
Nesir Şeklinde Yazılmış Ünlü
Eserler:
Ø Kabusname: Mercümek Ahmet
Ø Tazarruname: Sinan Paşa
Ø Seyahatname: Evliya Çelebi
Ø Keşfü’z-Zünun: Katip Çelebi
Ø Naima Tarihi: Naima
DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI
13.yy: Anadolu’da dini konularda yazan Sultan Velet,
Ahmet Fakih ve Şeyyad Hamza’yı görürüz. Bu yy.da din dışı konularda şiirler
yazan ilk divan şairi olarak Hoca Dehhani görünür.
HOCA DEHHANİ
*Divan
edebiyatının ilk şairi olarak kabul edilir.
*Horasan
Türklerindendir.
*İran edebiyatı etkisiyle din dışı şiirler yazdı.
*Şiirlerinin en önemli teması aşktır.
*Farsça bir Selçuk Şehnamesi yazdığı da söylenir.
*İran edebiyatı etkisiyle din dışı şiirler yazdı.
*Şiirlerinin en önemli teması aşktır.
*Farsça bir Selçuk Şehnamesi yazdığı da söylenir.
14.yy
SEYYİD NESİM
*Tasavvuf
alanında şiirler yazmıştır.
*Eserlerinde Azeri Türkçesini kullanmıştır.
*Dili oldukça sadedir.
*Şiirleri son derece liriktir.
*Divanı vardır. Tuyuğları önemlidir.
*Eserlerinde Azeri Türkçesini kullanmıştır.
*Dili oldukça sadedir.
*Şiirleri son derece liriktir.
*Divanı vardır. Tuyuğları önemlidir.
AHMEDİ
*Din dışı
şiirler yazmıştır.
*Şiirleri liriktir.
*İskendername adlı mesnevisi önemlidir.
*Şiirleri liriktir.
*İskendername adlı mesnevisi önemlidir.
15.yy
Anadolu
dışında Ali Şir Nevai Anadolu’da ise Ahmed Paşa, Necati Bey önemlidir. Süleyman
Çelebi ise Vesilet’ün-Necat isimli mevlidini bu devirde yazmıştır.
ALİ ŞİR NEVAİ
*Büyük bir
devlet adamı ve büyük bir edebiyatçıdır.
*Türkçenin Farsçadan üstünlüğünü ortaya koymaya çalışmıştır.
*Muhakemet’ül-Lügateyn adlı eserinde Türkçe ile Farsçayı karşılaştırarak Türkçenin daha üstün bir dil olduğunu söyler.
*Türk Dil Kurumunu kurmaya çalışmış ve bu amaçla şiirler yazmıştır.
*Çağatay lehçesini kullanmıştır.
*Hamse sahibidir.
*Düz yazıları da vardır.
*Eserleri: Mahzen’ül-Esrar(Sırlar Hazinesi), Lisan’üt-Tayr(Kuşların dili), ilk tezkire olan Mecalis’ün-Nefais, Mizan’ül-Ezvan (Vezinlerin terazisi)
*Türkçenin Farsçadan üstünlüğünü ortaya koymaya çalışmıştır.
*Muhakemet’ül-Lügateyn adlı eserinde Türkçe ile Farsçayı karşılaştırarak Türkçenin daha üstün bir dil olduğunu söyler.
*Türk Dil Kurumunu kurmaya çalışmış ve bu amaçla şiirler yazmıştır.
*Çağatay lehçesini kullanmıştır.
*Hamse sahibidir.
*Düz yazıları da vardır.
*Eserleri: Mahzen’ül-Esrar(Sırlar Hazinesi), Lisan’üt-Tayr(Kuşların dili), ilk tezkire olan Mecalis’ün-Nefais, Mizan’ül-Ezvan (Vezinlerin terazisi)
ŞEYHİ
*Germiyanoğulları
ve Osmanlı saraylarında bulunmuş devlet büyüklerine kasideler sunmuştur.
*Padişahtan
aldığı tımarın verilmemesi üzerine İkinci Murat’a sunduğu söylenen Harname’yi yazmıştır.
*Harname dışında Hüsrev ile Şirin adlı mesnevisi vardır.
*Harname dışında Hüsrev ile Şirin adlı mesnevisi vardır.
16.yy
Osmanlı
devletinin siyasi ve edebi olarak zirvede bulunduğu bir dönemdir. Birçok ünlü
şair yetişmiştir.
FUZULİ
*Divan
edebiyatının en büyük şairidir. Kerbela’da yaşamıştır. Türbedarlık yapmış, iyi
bir eğitim görmüştür.
*Şiirlerini Azeri Türkçesi ile yazmıştır. Dönemine göre dili sadedir. Gazel şairi olarak bilinir.
*Şiiri bir ilim işi olarak görür. İlimsiz şiiri temelsiz duvara benzetir.
*Şiirde tasavvuf önemlidir.
*Diğer önemli konu aşktır.
*Şiirlerini Azeri Türkçesi ile yazmıştır. Dönemine göre dili sadedir. Gazel şairi olarak bilinir.
*Şiiri bir ilim işi olarak görür. İlimsiz şiiri temelsiz duvara benzetir.
*Şiirde tasavvuf önemlidir.
*Diğer önemli konu aşktır.
BAKİ
*İyi bir medrese
eğitimi görmüş ve çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır.
*Şiirlerinde tasavvufa yer vermemiştir.
*Aşk, tabiat ve devrinin ihtişamı şiirlerinde yer alan başlıca konulardır.
*Gazel türünün tanınmış şairlerindendir.
*Dili kullanmada başarılıdır.
*Ahenkli, akıcı, zevkli bir dili vardır.
*Söz sanatlarını başarıyla kullanır.
*Divanı ve nesir türünde Fezail-i Mekke adlı eseri vardır.
*Divandaki Kanuni Mersiyesi önemlidir.
*Şiirlerinde tasavvufa yer vermemiştir.
*Aşk, tabiat ve devrinin ihtişamı şiirlerinde yer alan başlıca konulardır.
*Gazel türünün tanınmış şairlerindendir.
*Dili kullanmada başarılıdır.
*Ahenkli, akıcı, zevkli bir dili vardır.
*Söz sanatlarını başarıyla kullanır.
*Divanı ve nesir türünde Fezail-i Mekke adlı eseri vardır.
*Divandaki Kanuni Mersiyesi önemlidir.
17.yy
NEFİ
*Padişahlara
ve ileri gelenlere yazdığı kasideleri ve hicivleriyle tanınır.
*Ölçüsüz biridir. Övdüğünü göklere çıkarır, kötülediğini yerin dibine sokar.
*Kasideleriyle tanınır.
*Dili süslü ve sanatlıdır. Dili çok iyi kullanır.
*Hicivlerini Siham-ı Gaza isimli eserinde toplar.
*Ölçüsüz biridir. Övdüğünü göklere çıkarır, kötülediğini yerin dibine sokar.
*Kasideleriyle tanınır.
*Dili süslü ve sanatlıdır. Dili çok iyi kullanır.
*Hicivlerini Siham-ı Gaza isimli eserinde toplar.
NABİ
*Şiir ile
düşünceyi birleştiren şair olarak görülür.
*Şiirlerinde hikmetli sözlere, atasözlerine yer vermiştir.
*Dili akıcıdır.
*Şiirlerinde toplumun düzensizliklerini, hayatın kişiyi kötülüklere götüren yönlerini göstermeye çalışmıştır.
*Hayriye, Hayrabat adlı iki didaktik mesnevisinin yanında Tuhfet’ül-Haremeyn ve Münşeat adlı kitapları da vardır.
*Şiirlerinde hikmetli sözlere, atasözlerine yer vermiştir.
*Dili akıcıdır.
*Şiirlerinde toplumun düzensizliklerini, hayatın kişiyi kötülüklere götüren yönlerini göstermeye çalışmıştır.
*Hayriye, Hayrabat adlı iki didaktik mesnevisinin yanında Tuhfet’ül-Haremeyn ve Münşeat adlı kitapları da vardır.
18.yy
Divan
edebiyatının son yy.dır. Bu yy.dan sonra büyük divan şairleri yetişmemiştir.
NEDİM
*Lale
devrini yaşamış ve şiirlerinde yansıtmıştır.
*Şiirlerinde zevk, sefa, eğlence, nükte, musiki bir aradadır.
*Şiirdeki inceliğe büyük önem verir.
*Divan edebiyatının kuralları dışına çıkmıştır. Kendine özgü bir dil oluşturmuştur.
*Edebiyatımızda mahallileşme cereyanı Nedim’le başlamıştır.
*İstanbul Türkçesini şiire getirmiştir.
*Şiirde İstanbul’un mesire yerlerini anlatır.
*Dini konulara hiç yer vermemiştir.
*Dili açık, yalın, ahenklidir.
*Şarkı türünün önemli bir ismidir.
*Gazelleriyle ünlüdür, divanı vardır.
*Divanında heceyle yazılmış bir de türkü vardır.
*Şiirlerinde zevk, sefa, eğlence, nükte, musiki bir aradadır.
*Şiirdeki inceliğe büyük önem verir.
*Divan edebiyatının kuralları dışına çıkmıştır. Kendine özgü bir dil oluşturmuştur.
*Edebiyatımızda mahallileşme cereyanı Nedim’le başlamıştır.
*İstanbul Türkçesini şiire getirmiştir.
*Şiirde İstanbul’un mesire yerlerini anlatır.
*Dini konulara hiç yer vermemiştir.
*Dili açık, yalın, ahenklidir.
*Şarkı türünün önemli bir ismidir.
*Gazelleriyle ünlüdür, divanı vardır.
*Divanında heceyle yazılmış bir de türkü vardır.
ŞEYH GALİP
*Divan
edebiyatının son büyük şairidir.
*Süslü ve çeşitli söz sanatları ile yüklü, ağır bir dili vardır.
*Sebk-i Hindi adı verilen üslubun edebiyatımızdaki temsilcisidir.
*Düşünce ve tasvirlerle örülü yoğun bir hayal gücü vardır.
*Şiirlerinde musiki önemlidir.
Eserleri: Divan ve Hüsn ü Aşk
*Süslü ve çeşitli söz sanatları ile yüklü, ağır bir dili vardır.
*Sebk-i Hindi adı verilen üslubun edebiyatımızdaki temsilcisidir.
*Düşünce ve tasvirlerle örülü yoğun bir hayal gücü vardır.
*Şiirlerinde musiki önemlidir.
Eserleri: Divan ve Hüsn ü Aşk
Divan Edebiyatının Bazı Terimleri
Nazire : Bir şairin şiirine
konu, ölçü ve uyak bakımından
benzer yazılan şiirdir. Nazire, alay etme amacıyla
yazılmışsa "tehzil" adını alır.
Tazmin : Bir şairin şiirine dize eklenerek elde edilen şiirdir. Tahmis gibi.
Siyer: Hz. Muhammet'in hayatını anlatan nesir yapıtıdır.
Tezkire : Şairlerin yaşamını
anlatan, şiirleri hakkında bilgi veren biyografi türüdür. Osmanlı'da ilk tezkire Sehi Bey'in
"Heşt Behşt" adlı yapıtıdır.
Sur-nâme : Sünnet, düğün gibi
törenleri anlatan şiirlerdir.
Gazavat-nâme : Savaşları anlatan
nesir yapıtlarıdır.
Lugaz - Muamma : Bilmecedir.
Darb-ı Mesel : Atasözüdür.
Mahlas : Şairlerin takma
adıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder