25 Temmuz 2019 Perşembe

EDEBİ AKIMLAR


 
AKIMIN
ADI
ÖZELLİKLERİ
DÜNYADAKİ
TEMSİLCİLERİ
TÜRK EDEBİYATINDAKİ
TEMSİLCİLERİ
KLASİZM
(AKILCILIK)
*17.yy ortalarında Fransa'da ortaya çıkan edebiyat akımıdır.
* Akla ve sağduyuya değer verirler.
* İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır,
* Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar.
* Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler.
* Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir
* Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Sanatçı eserde kendini gizler.
* Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân)
1-Moliere 
 2- Corneille
3- Racine 
 4- Monteigne
5- Boileo  
 6- La Fontaine
7- La Fayetta 
8- La Bruyera
9- Fenelon                                                                                                                                                                                                      10- Deskartes
11- Pascal
1- Şinasi
2- Ahmet Vefik Paşa
3- Ali Bey
ROMANTİZM
(DUYGUCULUK)
1-18.yy Almanya'da Klasizme tepki olarak doğdu
2- Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verilir.
3- Dini, milli, tarihi konu ve şahsiyetler malzeme olarak kullanılmıştır
4- Şiirde süslü ve gösterişli bir üslup vardır
5- Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir.
6- Tabiat tasvirlerine çok önem verilir
7- Yazarlar eserlerinde kendi kişiliklerini yansıtırlar
8- Rastlantılara yer verilir, üç birlik kuralına uyulmaz.
Voltaire, Shakespeare, Lord Byron, Goethe, Schiller,     Jean Jacques Rousseau, Chateaubriand,Victor Hugo,            Madame de Stael, Lamartine,  Aleksandre Dumas Pere, Alfred de Musset, Alfred de Vigny, Aleksandre Puşkin.
1- Namık Kemal
2- Ahmet Mithat
3- A. Hak Hamit Tarhan
REALİZM
(Gerçekçilik)
19.yy'ın ikinci yarısında Fransa'da romantizme tepki olarak doğmuştur.
* Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir
* Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir.
* Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
* His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
* Sanat için sanat görüşünü savunurlar.
* Hikâye ve Romanda uygulanır.
Gustave Flaubert, Stendhal, Honore de Balzac, Daniel Defoe, Charles Dickens, Hemingway, Turgenyev, Çehov, Gorki, Gogol, Tolstoy, Dostoyevski.
Recaizade Mahmut Ekrem Samipaşazade Sezai,                  Mehmet Akif Ersoy,                     Halit Ziya Uşaklıgil,      M. Rauf,               Ö. Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin,                                                                                                            Halide Edip Adıvar.
NATURALİZM
(Doğalcılık)
 * Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur.
* Toplum büyük bir laboratuar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
* Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir.
* Yazar eserde kişiliğini gizler.
* Gözlem ve tasvir önemlidir.
* Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar.
* Bedenden ayrı bir ruh yoktur.
* Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur
* Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.
1-Emile Zola
2- Guy de Maupasant
3-Goncourt Kardeşler
4- Alphones Dauted                                                                                                                                                                                    5-John Steinbeck                
1- Hüseyin Rahmi Gürpınar
2- Nabızade Nazım
3- Ahmet Mithat
4- Beşir Fuat
PARNASİZM
(Şiirde Gerçekçilik)
1- 19 yy'ın ikinci yarısında ortaya çıktı
2-Realizm ve naturalizm şiire uyarlandı
3- Romantizme tepki olarak doğmuştur
4- "Sanat için sanat " anlayışı benimsendi
5- Nesnelerin dış görünüşü aktarılır.
6- Şiirde biçim güzelliğine önem verilmiştir
7- Sone nazım şekli kullanılmış
8- Şiirde duygusuzluk ve objektifliğe önem verilmiştir
9- Vezin ve kafiyeye bağlıdırlar
1- Guathier
2- Jose Maria de Heredia
3- leconte le Listle
4- Prodhomma
5- Bonville
6- F. Coppee
1- Tevfik fikret
2- Yahya kemal Beyatlı
SEMBOLİZM
1- 19 yy'ın ikinci yarısında ortaya çıktıp 20.yy başlarına kadar sürdü
2- Parnasizme tepki olarak doğdu
3- Dış dünyanın olduğu gibi yansıtlmasına karşı çıkılır
3-"Şiir, gerçeğin insandaki etkilerini anlatmalıdır; şiirde düşünceye yer yoktur"
4- Sözden ziyade musikiye önem verilir
5- Şiirde anlam kapalı olmalıdır
6- Ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır
7- Kötümderlik vardır
8- ferdi konular işlenir(alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı)
1- Boudlaire
2- verlaine
3-mallerme
4- Rimbaud
5- paul valery                                                                                                                                                                                              6-Edgar Allen Poe
1- Ahmet Haşim
2- Cenap şehabettin
SÜRREALİZM                                                                                                                                                                                 (Gerçeküstücülük)
1-20.yy. ın ilk yarısında doğdu
2-Freud'un "psikanaliz" yöntemi temel alınır
3-İnsanın asıl kişiliğinin bilinç altında olduğu savunulur
4-İnasanı tanımak için hipnotizeye baş vururlar.
5- Şiir, iç dünyanın derinliklerinde saklıdır ve çağrışımla bilin üstüne çıkarlar
6- Gelenek, aklaki değerler, edep kuralları hiçe sayılmış.
7- Noktalama işaretleri kullanılmaz
8- Şiirdeki kurallar terk edilmiştir
1-Breton
2-Soupault
3- Crevel
4- Perret
5- Aragon
6- Eluart
Oktay Rıfat                                                                                                                                                                                               Orhan Veli                                                                                                                                                                                              Melih Cevdet
Ece Ayhan
Turgut Uyar
Edip Cansever                                                                                                                                                                                        İlhan Berk
Cemal Süreyya
EMPRESYONİZM                                                                                                                                                                        (İZLENİMCİLİK)
1- 19.yy da realizm ve naturalizme tepki olarak doğmuştur
2- Aslen resimle ilgilidir ama edebiyata da yansımıştır
3- Dış gerçek yerine varlığın kişide bıraktığı izlenimler konu edilir
4- Sadece iç dünyalarını dile getirmeye, duyularla edindikleri izlenimleri anlatmaya çalışırlar
1-Rilke
2-James
3- Joyce
4- Hapkins
5- Sisley

KUBİZM

*Dünyadaki küçük olaylan ve anlamları yakalamak gerekir                                                                                                                     *"Söylenmemiş olanı", "görülmemiş olanı" gün ışığına çıkarmak, aklın değil düş gücünün yapacağı iştir.
* Varlığın, dış görünüşüyle birlikte iç dünyasının betimlenmesi amaçlanmıştır.
* Sanatçılar, anlatımı canlı kılmak için, yapıtlarında duygularla olayları karıştırarak yansıtmışlardır.
Apollinaire,                                                                                                                                                                                                    Max Jacob,                                                                                                                                                                                                  Jean Cocteau,                                                                                                                                                                                        Blaise Cendrars


DADAİZM
KUŞKUCULUK-
KURALSIZLIK)
*Aklın hiçbir değeri yok                                                                                                                                                                         *Hiçbir şeyin doğruluğuna ve varlığına inanılmamış, her şeye kuşkuyla bakılmıştır.
* Dil ve estetik kuralları bir yana bırakılarak kuralsızlık ilkesi benimsenmiştir.
* Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir.
*Fransızca bir sözcük olan dada, çocukların binerek oynadıkları "ağaç parçası, tahta at" anlamına gelir.                                                                                                     *Birinci Dünya Savaşı'nın getirdiği yıkıcı ortamda düş kırıklığına uğrayan aydın ve sanatçıların bir başkaldırısı olarak doğmuştur
1-Triston Tzara
2-Jean Arp

FÜTÜRİZM
(GELECEKÇİLİK)
*Geçmişten kopuş, yenilik ve değişikliğe yöneliş                                                                                                                                      *Geleceği makineleştiren sanattır. 
* 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur.
* Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı.
* Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.                                                                                                                                  *Makineyi ve hızı edebiyata taşıyan edebiyat akımıdır
 Marinetti                                                                                                                                                                                             Mayakovski
Nazım Hikmet
EGZİSTANSİYALİZM                                                                                                                                                                                  ( VAR OLUŞÇULUK)
*insan kendi özünü kendisi seçer.                                                                                                                                                          *"Var" olma "öz"den önce gelir yani insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra olmak istediği gibi olur.                                                                                                         *İnsan kendi değerlerini kendisinin oluşturabileceğini bilmelidir.
* İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
Jean Paul Sartre,                                                                                                                                                                                   Albert Camus,                                                                                                                                                                                      Andre Gide,                                                                                                                                                                                          Samuel Beckett,                                                                                                                                                                                      Franz Kafka

EKSPRESYONİZM                                                                                                                                                                    (DIŞAVURUMCULUK)
*Sanatçılar, kendi içlerine kapanıp kendilerini gözlemlemiş, iç gözleme önem vermişlerdir.
* Bireyin en gizli yönlerini açığa vuran bir anlatım yolu kullanılmıştır.
* Yapıtlarda, fantastik ve korkunç olaylar anlatılmıştır.
* Amaç, insanların ruhsal durumlannın ortaya konmasıdır.
Franz Kafka,                                                                                                                                                                                          Thomas Stearns Eliot,                                                                                                                                                                              James Joyce

 

ESKİ(ANTİK) YUNAN ve LATİN EDEBİYATI
(MÖ 9-MÖ 2)
Batı edebiyatına kaynaklık ettiği düşünülen iki edebiyattan(Yunan-Latin) biri olan Yunan edebiyatının temeli Homeros’un yazdığı veya derlediği İlyada ve Odisa destanlarıdır. Eski Yunan edebiyatı:
Ø Hesiodos: Didaktik şiirin kurucusu sayılır.
Ø   Sappho: Lirik türün en büyük sanatçısı sayılır, aşk temalarını çokça işler.
Ø Aissopos: Fabl türünün kurucusudur.
gibi şairleri yetiştirdikten sonra MÖ 5.yüzyılda altın çağını yaşamıştır. Bu devrin önemli sanatçıları:
TRAGEDYA’DA
Ø Aiskhylos: Eserlerinde gelenek ve ahlakı savunur. İlk büyük trajedi şairidir.
Ø Sophokles: Kral Oidipus,
Ø Euripides:
KOMEDYA’DA
Ø Aristophanes: İlk büyük komedya şairidir.
Ø Menandros
HİTABET’TE
Ø Demosthenes

TARİH’TE
Ø Heredotos: Tarih türünün kurucusu sayılır.
FELSEFE’DE
Ø   Platon(Eflatun): Dünyanın en büyük filozoflarından sayılır. Felsefede idealizmin kurucularındandır.
Ø Sokrates
Ø Aristoteles

MÖ 2.yüzyıldan sonra Eski Yunan Edebiyatı yerini kendi kültür ve sanatının etkisinde gelişen Latin Edebiyatına bırakır. Bu devrin önemli sanatçıları:
Ø Tragedya’da: Ennius
Ø Komedya’da: Plautus, Terentius
Ø Şiir’de: Horatius(Lirik), Ovidius(Lirik), Vergilius (Destan)
Ø Hitabet’te: Çiçero
Ø Felsefe’de: Seneca
Ø Tarih’te: Tacitus
Batı Roma İmparatorluğunun 5.yüzyılda yıkılmasından sonra 11.yüzyıla kadar Batı’da ölü bir dönem yaşanmıştır. 11.yüzyıldan sonra kiliseyi ve kilisenin inançlarını her şeyin üzerinde tutan sanatı ve insanı sınırlayan orta çağ başlar. Rönesans’ın da hazırlayıcılarından olan Dante, İlahi Komedya adlı eseriyle bu dönemin en büyük sanatçısıdır.

         15.yüzyıldan itibaren yeniden doğuş anlamına gelen Rönesansla birlikte batı edebiyatı yenileşme ve gelişme içine girmiştir. Bu dönemin ünlü sanatçıları:
Ø Şiirde: Ronsard
Ø Romanda: Rabelais, Cervantes(Don Kişot)
Ø Deneme’de: Montaigne(Denemeler), Bacon
Ø   Tiyatro’da: Shakespeare(Dram türünde: Hamlet, Macbeth, Othello, Kral Lear, Romeo ve Juliet. Komedi türünde: Venedik Taciri, Hırçın Kız, Yanlışlıklar Komedyası)

Rönesans 17.yüzyılın ortalarında Klasisizm akımının doğmasına sebep olmuş böylelikle birbirine tepki olarak doğan şu akımlar ortaya çıkmıştır:

1.            KLASİSİZM(KURALCILIK)
17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır. Boileau bu akımın kurucusu kabul edilir. Akla ve sağduyuya dayanmak, insan tabiatına, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır. Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alır. Her zaman, her yerde ve her toplumda insanların aynı duygu ve düşüncede oldukları kabul edildiğinden eserlerde değişmez tipler oluşturulur. Fiziksel ve sosyal çevre değişkenlik gösterdiğinden önemli değildir. Ahlaka uygunluk ilkesine bağlı olunduğundan kahramanlar hep seçkin, soylu kişilerden seçilir. Bu akımda mükemmeli bulmak temel olduğundan konu değil konunun işleniliş biçimi önemlidir. Onun için anadil en güzel biçimde kullanılmalı ve günlük konuşma dilinin dışında kitabi, düzgün bir dil kullanılmalıdır. Sanat için sanat görüşü savunulur. Sanatçı eserde kendini gizler. Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur: olay, zaman, mekan. Yapıtların etkileyici olması, hoşa gitmesi, tarih biliminden ayrılması ve din dışı konulara eğilmesi temel ilke olarak kabul edilmiştir. Edebiyat türü olarak genellikle tiyatroyu (trajedi ve komedi) benimsemişlerdir. Başlıca temsilcileri:
Ø   Moliere: Komedyayı gerçek hayata dönüştürmüştür. Güldürünün bütün biçimlerini eserlerinde işlemiştir.
Eserleri: Tartuffe, Don Juan, Zoraki Tabip, Cimri, Kibarlık Budalası, Hastalık Hastası, Kocalar Okulu, Kadınlar Okulu, Gülünç kibarlar.
Ø   Corneille: Trajedi, komedi yazarıdır. Soylu tipleri işler, kaderlerini kendisi çizer. Kahramanları; aklı kullanan doğruyu, gerçeği bulan iradeli tiplerdir. Eserlerinde insanları oldukları gibi değil olmaları gerektiği gibi gösterir.
Eserleri: Horace, Polyeucte, Le Cid
Ø   Racine: Trajedi yazarıdır. Trajediyi yozlaşmaktan kurtarır. Eserlerinde tuttukları en doğal dille konuşmuştur son derece ölçülü uyumlu bir şiir yaratmıştır. Eserlerinde kahraman yoktur, insan tipleri vardır. Çok güçlü tutkuların etkisi ve baskısı altındadır.
Eserleri: Andromagu, Athaile, Britannicus, Berenice
Ø   La Fontaine: Fabl yazarıdır.
Ø   La Bruyere: Soyluların solanlarından ruhsal gözlem ve gözleyiş merakı edebi portreler türünün doğmasını geliştirmiştir. Çizdiği tipleri yargılar, över ve yerer. Kısa kesintili canlı bir anlatımı vardır.
Eserleri: Karakterler .
Ø La Fayette: Roman yazarıdır.
Eserleri: La Princessede Cleves, La Princesse de Montpensier, Zaide.
Ø Daniel Defoe:
Eserleri: Robinson Cruse

Klasisizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
La Fontaine’den çevirileri, akla değer vermesi, Şair Evlenmesi adlı komedisiyle Şinasi; Moliere'den çevirileriyle A. Vefik Paşa

2.            ROMANTİZM
*Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak gelişmiş bir edebiyat akımıdır.
*Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır.
*Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan, tarihten ve günlük yaşamdan alınır.
*Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler.
*Sanatçılar eserlerinde kişiliklerini gizlemezler.
*Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir.
*Tabiat önemlidir.
*Gözlem ve tasvire önem verilir.
*Konuları işlerken iyi-kötü, doğru-yanlış gibi karşıtlıklardan yararlanırlar.
*Üç birlik kuralı terk edilir, dram gelişir.
*Karamsarlık ağır basar.
Ø J.Jacques ROUSSEAU:
Her şeyi doğada, doğanın saflığında bularak ona bağlanmanın, onu taklit etmenin doğruluğunu savunur. Toplum düzeyi konusunda eşitlik, özgürlük, halk egemenliğini savunmuştur. Romantik sözcüğünü ilk kez kullanmıştır.
Eserleri: Emile (çocuk eğitimiyle ilgili düşüncelerini, iç itiraflarını ve hatıralarını topladığı eseridir.), Toplum Sözleşmesinde toplumsal konulardaki görüşlerini belirtir.

VOLTAİRE:
Katolik dinine ve kiliseye savaş açmıştır. İnsan aklına seslenen bir tanrıdan yanadır. Burjuvazinin mülkiyet ve özgürlük anlayışını savunur. İğneleyici bir üsluba sahiptir.
*Romanları: Sadig Candide
Ø   VİCTOR HUGO:
Cumhuriyetçi düşüncesiyle politikaya atılmıştır. Cromvel adlı eseri ile romantizm ilkelerini açıklayıp bu akımın en önemli ismi olmuştur. Drama türünde başarılı olmuştur. Şiir ve romanlarda toplumsal konularla ilgili düşüncelerini kişisel duygu ve coşkularını birleştirmesini bilmiştir.
*Şiirleri: Sonbahar Yaprakları, Akşam Şarkıları, Işıklar ve Gölgeler Temaşalar.
*Oyunları: Hernai, Ruy, Balas, Kral Eğleniyor.
*Romanları: Notre Dame de Paris, Sefiller
Ø   GOETHE: Şiir, tiyatro, roman, yaşam öyküsü türlerinde ürünler verilmiştir.
*Tiyatroları: Faust, Tasso
*Romanları:Genç Werther’in İtirafları, Wilhelm Meister’in Çıraklık Yılları, Wilhelm Mister’in Gezi Notları
*Şiirleri: Roma Mersiyeleri, Divan
Ø   SCHİLLER: Romantik tiyatronun en önemli dram şairidir. Karakter yaratmada başarılıdır. Tiyatrolarda özgürlük sevgisi işler.
*Eserleri: Haydutlar, Wilhelm Tell, Jeanne D’Arc, Don Carlos
Ø CHATEAUBRİAND:
Eserleri: Atal-Rene, Paris’ten Filistin’e Yolculuk, Mezar Ötesinden Hatıralar
Ø MADAME De STAEL:
Eserleri: Edebiyata dair, Almanya’ya dair.
Ø GEORGE SAND:
Eserleri: Mahrem, Notlar, İndiana, Mektuplar, O Kadın, O Adam
Romantizmin Edebiyatımızdaki Temsilcileri
Namık Kemal, Abdülhak Hamit ve Mithat Efendi;
Şiirleriyle R. Mahmut Ekrem  

3.            REALİZM
*19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak çıkan bir edebiyat akımıdır.
*Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir
*Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir.
*Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
*His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır.
*Sanat için sanat görüşünü savunur.
*Hikaye ve Romanda uygulanır.
Ø HONORE DE BALZAC:
Realist romanın kurucusudur. Genç yaşta insanlığın yaşadığı trajedinin parça ve çevresinde döndüğünü anlamış ve bütün eserlerini insanlık komedyası adı altında toplamıştır. Eşsiz bir gözlem gücüne sahiptir. Eserlerinde 2000’e yakın tipi olanca gerçekliğiyle canlandırmıştır.
Eserleri:Goriot Baba, Eugenie Grandette, İki Yeni Gelinin Hatıraları,Vadideki Zambak, Köylüler Kibarlar, Fahişeler.
Ø STENDHAL: Sağlam bir üslubu vardır. Eserlerinde psikolojik çözümler yapar.
Eserleri: Parma Manastırı, Kırmızı ve Siyah, İtalyan öyküleri (öykü)
Ø GUSTAVE FLUBERT:
Yalan, düzen, çirkef, dünyaya tek sığınağım tek çarem sanattır, der. Bütün eserleri insanlığın hayalini anlatır. Yorum yapma sessizdir. Yaratan tanrıyı örnek almalıdır. Yaratmalı ve susmalıdır.
Ø TOLSTOY:
Eserleri:Anna Karenina, Savaş ve Barış, Kazaklar; Hacı Murat, İvan Ilıçı, Ölüm ve Diriliş  
Ø DOSTOYEVSKİ:
Eserleri: Karamozof Kardeşler, Ezilenler, Suç ve Ceza, Budala, Kumarbaz, Ecinliler, Ölüler Evinde Hatıralar
Ø ERNEST HEMİNGWAY:
Eserleri: Çanlar Kimin İçin Çalıyor, İhtiyar Adam ve Deniz Güneşte Doğar, Silahlara Veda.
Ø STEİNBECK:
Eserleri:Bitmeyen Kavga, Gazap Üzümleri, Yukarı Mahalle, Fareler ve İnsanlar

Realizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
Romanıyla R. Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım, Sami Paşazade Sezai, Yakup Kadri, R. Halit Karay.

4.  NATÜRALİZM
Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır.
Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insana uyguladılar. Toplum büyük bir laboratuvar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı.
*İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar.
*Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir.
*Yazar eserde kişiliğini gizler.
*Gözlem ve tasvir önemlidir.
*Tiyatroda kostüm ve dekora önem verilir.
*Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar.
*Bedenden ayrı bir ruh yoktur.
*Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur.
*Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir.
Ø   EMİLE ZOLA(1840-1902): Natüralizmin kurucusudur. *Çağdaş sorunları ustaca yansıtmıştır. Romana bilimsel yöntem onunla girer.
Eserleri: Germinal, Nana, Meyhane, Gerçek Para.
Ø   GONCOURT KARDEŞLER: Edmont Goncourt ve Jules Goncourt’un amaçları yaşamın gerçek yönlerini bir tarihçinin geçmişi belgelemesi gibi belgelemektedir. Eserlerinde olay karmaşasından çok, anlatıma öncelik verir. Kahramanları gerçek yaşamdan almışlardır.
Eserleri: Joumal, Manete, Saloman
Ø   GUY DE MAUPASSANT (1850-1893): Yalın bir üslupla gözleme dayanan öyküler yazmıştır. Öykülerinde olay önemli bir yer tutar.
Eserleri: Küçük Hikayeler, Seçilmiş Hikayeler Kadar Acı Güzel Dost
Ø ALPHONSE DAUDET (1840-1887):
Eserleri: Değirmenimden Mektuplar, Pazartesi Hikayeleri, Bir Çocuğun Hayatı, Sapho, Tarasconlu, Tartarin.
Natüralizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
Hüseyin R.Gürpınar, Nabizade Nazım ve Beşir Fuat’tır.

5.   PARNASİZM
*Romantik şiir anlayışına  tepki ile Fransa’da ortaya çıkmıştır.
*Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir.
*Sanat, sanat içindir ilkesini savunmuştur.
*Nesnelerin dış görünüşünü aktarmışlardır.
*Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralanışı ve ahenk önemlidir.
*Kafiye ve Redife önem verilir.
*Romantizm’de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür.
Ø TH.GAUTHİER: Güç biçimler üzerinde olgunluk arayan titiz çalışması örnek alınır.
Ø   THEEODORE DEBANVİLLE: Ölçü ve uyak olanaklarına aşırı önem gösterir.
Ø   LECONTE DE LİSLİ: Şiirin biçim öğelerini aşırı dikkat ederek şiirlerini oluşturur.
Ø   FRANCOİS COPPEE: Konularını günlük hayattan alır. Bu yönüyle Tevfik Fikret’i etkilemiştir.
Ø   JOSİ MARİA DE HEREDİA: Kısa ve yoğun şiirleriyle döneminde etkili olmuştur.
Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Yahya Kemal.

6.   SEMBOLİZM
*19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
*Sembolizm (simgecilik), Alman filozofu  Schonpenhau-er’in “Dünya bir tasavvurdur, bir hayalden ibarettir.” görüşünün yaygınlık kazanmasıyla oluşmaya başlamıştır.
*Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değiştirilerek anlatılabilir.
*Sembolistler eşyayı belli bir kitaplıkta görürler.
*Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar. Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.
*Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.
*Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.
*Şiirde her şeyden önce musiki ilkesini savundular.
*Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.
*Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır.
Ø   C.BAUDELAİRE:
Eserleri: Kötülük Çiçekleri, Esrar ve Haşhaş
Diğer Temsilcileri: S.Mallerme, P.Verlaine, A.Rimbaud
Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
     İlk etkileri Cenap Şehabettin’de görülür. Bütün kurallarını uygulayan Ahmet Haşim’dir. Ahmet Muhip Dıranas, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Cahit Sıtkı Tarancı da etkilenmiştir.

7.   SÜRREALİZM
Kelime anlamı "gerçek üstücülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır.
*Sürrealistler Sigmund Freud düşüncesi etkisindedir.
*Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar.
*Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. Bunları şaheser saydılar ve bunlara otomistik şiir dediler.
*Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren içgüdü, bilinç altıdır.
Temsilcileri: Breton, Aragon ve Paul Eluard’dır.
Türk Edebiyatındaki Temsilcileri: Garipçiler, İkinci Yeni


8.   FÜTÜRİZM
*Geleceği makineleştiren sanattır.
*20.yy’da başında Marinetti tarafından kurulmuştur.
*Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve anlatım biçimleri bulmalı.
*Makineleşme çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.
Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski
Türk Edebiyatındaki Temsilcileri: Nazım Hikmet

9.   EGZİSTANSİYALİZM
*Var olmayı her şeyden önde görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir.
*İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
*İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
Temsilcileri: J.Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A.Camus

10.   DADAİZM
*Kelimeleri rastgele kullanmadan doğan şiir.
*Dil ve estetik kurallarını yıkma.
*Şiir gelişimini güzel seçilmiş kağıt üzerine dizilmesiyle yazılır.
Temsilcileri: Tristan Tzara, L.Aragon, Paul Elaud
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

12. SINIF 3. ÜNİTE ŞİİR TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI (2023-2024)

3. ÜNİTE ŞİİR 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI    (2023-2024) 1. SAF (ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞI   SAF (ÖZ) ŞİİRİN O...