SIFAT TAMLAMASI
Annem belediye
doktoruydu. Penceresinden kavak ağaçları görünen bir sağlık
ocağında çalışır, çoğu günler beni de yanında götürürdü. Orada tek çocuk
olmanın krallığını yaşar, oyalanır; haşarılıklarımın, afacanlıklarımın hoş
görüleceğini bilmenin kolaylıklarından fazlaca yararlanır, buna karşılık beni
mıncıklamalarına, yanaklarımı pembeleştiren makaslar almalarına
ses çıkarmazdım. Pencereden uzanır, uçuşan pamukçukları
yakalamaya çalışırdım. Kavakları silkeleyen rüzgâr oyun
arkadaşım olurdu. Koca bahçe, önümde mülkümmüş gibi uzanır,
bense onu tasasız gözlerle izlerdim. Annemin masasında, güzel çerçeveler
içinde benim ve babamın resmi dururdu. Gurur duyardım. Kocaman bir masası
ve koltuğu vardı annemin. Annemi makamında daha çok severdim sanki, ya da
sevgim başka bir boyut kazanırdı.
İsim tamlamasında olduğu
gibi sıfat tamlamasında da isimlerin (asıl unsur) tam olarak anlaşılması ve
tanınması için onlardan önce bazı kelimeler getirerek anlamlarını nitelik ve
nicelik yönünden tamamlarız.
TANIMI: Bir
veya daha fazla sıfatın bir (veya daha fazla) ismi sayı, renk, biçim, hareket,
durum, sayı ve yer bakımından nitelediği veya belirttiği kelime
gruplarına sıfat tamlaması denir.
ÖZELLİKLERİ
]Sıfat tamlamalarında
birinci kelimeye tamlayan; ikincisine de tamlanan denir. Tamlayan, tamlananın
anlamını bütünler. Tamlayan, yani sıfat yardımcı unsurdur; tamlanan, yani isim
de asıl unsurdur. Tamlayan başta gelir, tamlanan sonda. Bu “Türkçede
yardımcı unsur başta; asıl unsur sonda bulunur” kuralına göre
açıklanabilir. Grubun vurgusu tamlayandadır.
İsim tamlamasında
olduğu gibi sıfat tamlamasında da tamlananla tamlayanın nereden ayrılacağı
iyice kavranmalı, anlam her zaman ön plânda tutulmalıdır.
Penceresinden
kavak ağaçları görünen / bir / sağlık ocağı
Tek / çocuk
yanaklarımı
pembeleştiren / makaslar
uçuşan / pamukçuklar
Kavakları silkeleyen /
rüzgâr
Koca / bahçe
Tasasız / gözler
Güzel / çerçeveler
Kocaman / bir / masası
ve koltuğu
Başka / bir / boyut
]Sıfatla isim eksiz
birleşir. Yani tamlama eki yoktur.
Kırık kalp, serin
serviler...
]Bütün sıfatlarla sıfat
tamlaması yapılabilir:
Niteleme
Sıfatlarıyla
Kocaman / bir
masası ve koltuğu
Koca / bahçe, tasasız /
gözler, güzel / çerçeveler
Mavi deniz, tatlı su,
yakın arkadaş, çalışkan öğrenci, yuvarlak masa, akciğer, Akdeniz, karabiber,
başbakan, başhekim...
İşaret sıfatlarıyla
Bu soruyu
kim cevaplayacak?
Kitabı şu genç
almıştı.
O eşyaları nereye
götürüyorsun?
Öteki sorulara geçiniz.
Beriki masaları da
taşıdık.
Asıl sayı sıfatlarıyla
Her gün iki saat
ders çalışır, bir saat de kitap okurum.
Bir ağaç bile
bırakmamışlar; kesmişler.
Yüz yıl öncesine geri
döndük.
Türkiye nüfusunun yetmiş milyon
olduğu söyleniyor.
Beş milyon ton patates
Sayıyla değil de diğer
birimlerle ölçülen nesneler için
10 cm ip, 2
m kumaş, 100 ton kömür, 3 kg şeker...
Sıra sayı sıfatlarıyla
77. yıl, 11’inci
bölük, birinci gün, ikinci gelişimiz,
Kesir sayı sıfatlarıyla
Yüzde bir ihtimal,
yarım ekmek, çeyrek (dörtte bir) ekmek...
Üleştirme sayı
sıfatlarıyla
İkişer elma,
yedişer kişi, ellişer milyon, birer gün arayla,
Belgisiz sıfatlarla
kimi insanlar, bir yaz
günü, her soru, birtakım insanlar, birkaç kişi, tüm insanlar, bütün varlıklar...
Soru sıfatlarıyla
Nasıl kitaplardan
hoşlanırsın?
Kaç gün sonra
geleceksin?
Eve giderken hangi otobüse
bineceğiz?
Kaçıncı sınıfta okuyor?
Ne gün geleceğini
söyledi mi?
Kaçar kişilik gruplar
hâlinde gideceğiz?
Kaçta kaç hisse istersin?
Sıfat-fiillerle veya
sıfat-fiil gruplarıyla
Penceresinden
kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
yanaklarımı pembeleştiren /
makaslar
Kavakları silkeleyen /
rüzgâr
uçuşan / pamukçuklar
mavileşen / manzara
eserken yelken açmadığım /
rüzgâr
daha deniz görmemiş / bir çoban çocuğu
gecenin bitmeğe
yüz tuttuğu / an
]Sıfat ve zarfların
anlamlarını, miktar ve derece bakımından tamamlayan zarfların meydana getirdiği
kelime grupları da birer sıfat tamlamasıdır.
en tatlı biber, çok
güzel kitap, pek doğru görüş, daha
gösterişli araba...
]Sıfat tamlamasında
sıfatla isim arasına noktalama işareti konmaz. Meselâ, virgül konursa ilk
kelime tek başına kalmış olur, dolayısıyla isimleşir.
O,/ (G.Ö)
Genç adama gülümseyerek baktı. (genç: sıfat)
Genç, adama gülümseyerek
baktı. (genç: isim, özne)
]Birkaç sıfat, arka
arkaya sıralanarak bir ismi niteleyebilir veya belirtebilir:
Karanlık,
büyük, korkutucu ve nemli bir evdi.
Yavaş, vakur, tatlı bir kadın sesi
]Aynı şekilde bir sıfat
birden fazla isme ait olabilir:
Yüksek dağlar,
tepeler, yaylalar, o bölgenin coğrafî yapısını oluşturur.
Pahalı elbiseler,
ayakkabılar
]Tamlanan, tamlayan veya
her ikisi birden kelime grubu olabilir. Sıfat tamlaması da başka bir sıfat
tamlamasında tamlayan ya da tamlanan olabilir:
Seher
musikisi Engin seher musikisi Bir engin / seher
musikisi
Şu / gözlüklü adam
Mum rengi / çehreler
Yumuşak ve korkak /
adımlar
Bacalara takılan / şu
beyaz bulutlar
Ay ışığındaki / büyülü
şeffaflık ve nur
Koklamadan attığım / gül
demeti
]Cümlede isim, sıfat ve
zarf olarak görev yaparlar.
O/(g.ö) Bu
yumuşak ve pembe tenli avı, pençesinde sıkarak (zarf t) yükseldi(y).
Sabah ezanı okunurken
başlayan yağmur(ö), birdenbire(zt) sağanak hâlini aldı.
]Sıfat tamlamalarında
eğer tamlanan zaten tamlayanın anlamında varsa düşürülür. Bilinir ki o sıfat o
isimden başkasına ait değildir. Bu durumda bu sıfatlara adlaşmış sıfatlar denir:
Ağlayan insanlar bir
gün güler. Ağlayanlar bir
gün güler.
Gelen adam giden adamı aratır Gelen
gideni aratır.
Hasta adamı hastahaneye
yetiştiremediler Hastayı yetiştiremediler.
Üçler basamağı,
1453’ten sonra...
Gençler ağaç dikiyor.
Tembeller başarılı olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder