CÜMLE ÇEŞİTLERİ
Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına,
cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu
özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında incelenir.
A.
YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER
Buna “yükleminin türüne göre” de denebilir. Çünkü
cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.
1. Fiil
(Eylem) Cümlesi
Yüklem
durumunda bulunan söz, çekimlenmiş bir fiilse, cümle fiil cümlesidir. “Salondaki
konuşmacıyı dinledi.” cümlesinde “dinledi” yüklemdir. Bu yüklem “dinlemek”
fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan, cümle, yüklemine
göre fiil cümlesi olur. “Kardeşim hasta oldu.” “Bu işi bugün
yapabilirim.” “Geziye gitmekten vazgeçti.” cümlelerindeki yüklemler de fiil olduğundan bu
cümleler eylem cümlesidir.
2. İsim
(Ad) Cümlesi
Yüklem
çekimli bir fiil değilse, ister isimden ister edattan, isterse fiilimsiden
oluşsun isim cümlesi sayılır. Bu cümleleri, adına aldanıp sadece ismin yüklem
olduğu cümleler olarak anlamamak gerekir “Bugün hava güzel.” cümlesinde
yüklem “güzel” sözcüğüdür. Bu sözcük ek eylem alarak yüklem olmuş bir isimdir.
Yani fiil değildir. Öyleyse bu cümle isim cümlesidir. “Onun birçok
kitabı var.” “Bu soru zor değil.” “Dün akşam deniz kenarındaydık.” “Bütün
öğrenciler okulun bahçesinde.” “Burası eski bir okuldur.”
B. ÖGE
DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER
Türkçede cümleyi oluşturan ögeler belli bir mantık
dizilişine göre sıralanır. Hatta tamlamayı oluşturan sözcüklerin bile bir sıraya
göre dizilmesi gerekir. Ögelerin sıralanışına göre cümleler iki grupta incelenir.
1.
Kurallı Cümle
Yüklemi sonda bulunan, yani ögelerin Türkçe'nin
kurallarına göre sıralandığı cümlelerdir. “Sanat eseri, halkın
sorunlarını anlatır.” cümlesinde “anlatır” yüklemi sonda bulunduğu için
cümle kurallıdır. 28 “Bu ayakkabılar eskimiş.” “Bu resim çok
güzelmiş.” “Bu kitabı ben de okudum.” cümlelerinde yüklemler sonda olduğundan, bu cümleler
kurallıdır.
2.
Devrik Cümle
Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir. “Ayırma
gözlerini gözlerimden bu akşam.” cümlesinde yüklem “ayırma” sözcüğüdür. Diğer
bütün ögeler yüklemden sonra geldiğinden bu cümle devriktir. “Seni almadan
gitmeyeceğim buradan.” “Kuşlar buralara gelmiyor artık.” “Çayınızı hazırlarım
şimdi.” cümlelerinde
yüklemler sonda olmadığından bu cümleler devriktir.
3.
Eksiltili (Kesik) Cümle
Yüklemin kullanılmadığı cümlelerdir.
Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır.
Gecenin koyu karanlığında rüzgârda
sokak kokusu...
Düğün el ile, harman yel ile...
(yapılır)
Karşımızda geniş ve yemyeşil bir
ova...
Her yerde hüzün ve gözyaşı, her
yerde sonbahar...
O kadar zor ki sensiz yaşamak...
C.
ANLAMINA GÖRE CÜMLELER
Her cümlenin bir anlamı vardır. Ancak cümleler
bu anlamı değişik yapılarla bildirir. Bazen bir yargıyı haber verir. Bazen
anlamı, soruyla bildirir. Bazense bir duyguyu aktararak ifade eder.
1.
Şekilce ve Anlamca Olumlu Cümle
Hem
yüklemin çekimi hem de genel anlamı olumlu olan cümlelerdir.
Bu
tür cümlelerin yükleminde olumsuzluk belirten herhangi bir ek veya sözcük
yoktur.
Röportajdaki
soruların bazıları çok özeldi.
Dil,
bir milleti ayakta tutan en önemli unsurdur.
Her
geçen gün biraz daha fakirleşiyoruz.
Van
depreminde birçok insan öldü.
2.
Şekilce Olumlu Anlamca Olumsuz Cümleler
Bazı
cümleler şekilce olumlu olduğu hâlde anlamca olumsuzdur.
Ne
kızı verir ne de dünürü küstürür. (ikisini de yapmaz.)
Sizin
gibi insanlara nasıl güveneyim? (güvenemem)
Böyle
bir dünyada yaşanır mı hiç? (yaşanmaz)
Gel
de ders çalış böyle gürültülü bir yerde. (çalışılmaz.)
3.
Şekilce ve Anlamca Olumsuz Cümle
Yüklemin
taşıdığı yargının gerçekleşmediğini bildiren cümlelerdir.
Olumsuz
cümlelerin yükleminde “-ma, -me, -maz, -mez, -sız , -siz, -suz, -süz”
olumsuzluk ekleri ile “yok, değil” sözcükleri bulunur.
Hayatı
politik mücadelelerle geçen eski kurt, artık evinden çıkmıyor.
Havanın
güneşli olmasına aldanmayın.
Yaptığın
hareket hiç doğru değil.
Herkes
yaşananlardan rahatsızdı.
Lafla
peynir gemisi yürümez.
Aradığınız
ürünler, burada yok.
4.
Şekilce Olumsuz Anlamca Olumlu Cümle
Bazı
cümlelerin yüklemi olumsuz çekimlendiği hâlde bu cümleler anlamca olumludur.
Bilmez
miyiz senin ne kadar dürüst olduğunu? (biliriz)
Böyle
insanlarla iş yapılmaz mı? (yapılır)
Bu
eğitim yuvasında teknoloji adına yok yok. (Her şey var.)
Hiçbir
canlı ölümsüz değildir. (Her canlı ölümlüdür.)
5.
Soru Cümlesi
a)
Gerçek Soru Cümlesi
Herhangi
bir soru ögesinin bulunduğu ve cevap alma amacının taşındığı tüm cümleler,
gerçek soru cümlesidir.
Bu
soruyu nasıl çözebiliriz?
Bu
hafta sonu deneme sınavı yapılacak mı?
Kim
bu işleri koordine edecek?
b)
Sözde Soru Cümlesi
Herhangi
bir soru ögesinin kullanıldığı ancak cevap alma amacının taşınmadığı
cümlelerdir.
Uyarı
Sözde soru cümlelerinde de soru
işareti kullanılır.
Bu
havalarda kısa kollu gömlekle dolaşılır mı?
Böyle
şairlerin kıymeti bilinmez mi?
Kim
inanmaz ki onun suçsuz olduğuna?
6.
Ünlem Cümlesi
Sevinme,
üzülme, korku, heyecan vb. duyguların verildiği cümlelerdir.
Yazıklar
olsun, bir çocuğa sahip çıkamadınız!
Aman
ha, onu gözden kaçırmayasınız!
Tüh,
arabayı kaçırdık!
D.
YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde
birden fazla yargı bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle, bazen
yan cümleciklerle sağlanır. Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı belirleyen temel
ve yan cümleleri görelim.
Temel
Cümle Bir
cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle
verilir. Diğer ögeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı ögelerdir. Örneğin; “Bu çiçeği
çok sevdim.” cümlesinde
“sevdim” yüklemi temel öge, diğer ögeler ise onun tamamlayıcısıdır.
Yan
Cümle Tam
bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir ögesi durumunda bulunan ve kendi
içinde değişik tamamlayıcı ögeler de alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki
şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle.
• Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde
temel cümlenin bir ögesi olan ya da bir ögenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan
cümlecik yapar. Örneğin; “Kitap okuyunca kendimi iyi hissediyorum.” cümlesinde
“hissediyorum” yüklemdir. “Ne zaman hissediyorum?” sorusuna “Kitap okuyunca”
cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öge “okuyunca” bağ fiili üzerine
kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öge durumundadır. Öyleyse zarf tümleci
bir yan cümleciktir. “Ödevlerini yapan öğrencilere hediye vereceğim.”
cümlesinde
ise “vereceğim” yüklemdir. “Kime vereceğim?” sorusuna “Ödevlerini yapan öğrencilere”
dolaylı tümleci cevap verir. Cümlede “yapan” sıfat - fiilini görüyoruz. Bu söz
“öğrenciler” isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı
ögesidir. Tamamladığı ögeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç
görevini üstlenmiştir.
• Çekimli Fiillerle yapılanlar: Fiilin yüklem
olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem
olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı ögesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli bir
fiilin bir öge olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur. Örneğin; “Hava soğursa
dışarıya çıkamam.” cümlesinde “çıkamam” yüklemdir; “hava soğursa” zarf
tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “soğursa” sözcüğü “soğumak” fiilinin geniş zamanının
şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin ögesi durumundadır
ve yan cümlecik oluşturmuştur. Şimdi cümleleri yapılarına göre inceleyerek konuyu
daha da pekiştirelim.
1.
Basit Cümle
İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu
cümleler tek bir yargı bildirir. “Bütün öğrencilerimi çok seviyorum.”
cümlesi
basit bir cümledir. Çünkü “seviyorum” yükleminden başka yargı bildiren öge
yoktur. Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir. “İşe erkenden
giderim.” “Bu yarışı mutlaka kazanacağım.” “Bizim sınıf çok başarılıdır.” “Dayımların
evi bizimkinden büyük.” cümleleri yapısına göre basit cümlelerdir.
2.
Birleşik Cümle
Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik bulunan
cümlelerdir. Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına göre değişik
gruplara ayrılır.
a.
Girişik birleşik cümle: Yan cümleciğin fiilimsi
olduğu cümlelerdir. “Ülkemizin gelişmesi için çalışıyoruz.” cümlesinde
“çalışıyoruz” yüklemdir. Diğer söz öbeği zarf tümlecidir. Bu tümleç içindeki “gelişmesi”
isim-fiili yan cümle yapmıştır. Fiilimsi hangi öge içindeyse, görevi o ögeyle özdeştir.
Bu cümlede zarf tümleci içinde olduğundan kendisi de zarf tümlecidir. “Sınavı
kazanan öğrencileri tebrik ettik.” cümlesinde “tebrik ettik” yüklemdir. “Sınavı kazanan
öğrencileri” nesnedir. Nesne içindeki “kazanan” sıfat-fiili yan cümlecik
yapmış, yan cümleciğin görevi de nesnedir. “Bu zamana kadar kimse
oturarak başarılı olmamıştır.” cümlesinde “başarılı olmamıştır” yüklem, “oturarak”
zarf tümlecidir. “Oturarak” zarf - fiil olduğundan yan cümleciktir.
b. Şart
(Koşul) cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan
cümlelerdir. Yan cümle daima -sa, -se şart kipiyle çekimlenir. “Öğretmenlerinizi
dinlerseniz başarılı olursunuz.” cümlesinde “başarılı olursunuz” yüklemdir. “Öğretmeninizi
dinlerseniz” ögesi ise şart bildiren yan cümleciktir. “Biraz hızlı
giderse otobüse yetişir.” cümlesinde “yetişir” yüklemdir, “Biraz hızlı giderse”
ögesi ise temel cümleye şart koşan bir yan cümleciktir.
Yan
cümlenin “ki” bağlacıyla kurulduğu bileşik cümle çeşididir.
O
kadar uyumuş ki gözleri şişmiş.
Anladım
ki bu iş bana göre değilmiş.
Sen,
ona öyle bir ders vermelisin ki hayatı boyunca unutmasın.
d)
“mi”li Bileşik Cümle
Yan
cümlenin “mi” soru edatıyla kurulduğu bileşik cümle çeşididir.
“mi”
soru edatı, soru anlamını yitirmiş olarak kullanılırsa yan cümle oluşturur.
Kitapçılara
girdi mi saatlerce popüler sanaatçıların eserlerini incelerdi.
Yaz
mevsimi geldi mi insanlar İstanbul’da durmaz.
e)
İç İçe Bileşik Cümle
Tam
yargı bildiren bir cümlenin, temel cümlenin içine öge olarak girdiği bileşik
cümle çeşididir.
Uyarı
Doğrudan anlatım cümlelerinin
tamamı iç içe bi-leşik cümledir.
Atalarımız:
“Dereyi görmeden paçayı sıvama.” demiş.
Araçlar, hiçbir zaman amaçların önüne geçmemeli,
dedi.
3.
Sıralı Cümle
En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir. Sıralı cümleler
birbirine virgülle bağlanır. Örneğin; “Eve gitti, yatıp uyudu.”
cümlesinde
“gitti” ve “uyudu” yüklemleri birbirinin ögesi durumunda bulunmayan ayrı yüklemlerdir
ve sıralı cümle oluşturmuşlardır. “Mart kapıdan baktırır,
kazma kürek yaktırır.” cümlesinde “baktırır” ve “yaktırır” yüklemleri birbirine
virgülle bağlanmıştır. Sıralı cümleler kendi içinde ikiye ayrılır:
a.
Bağımlı sıralı cümle: Sıralı cümlelerde yüklemlerin ortak ögesi
bulunabilir. Bu tür cümlelere bağımlı sıralı cümle denir. Örneğin; “Görevliler
balonları aldılar, çocuklara dağıttılar.” cümlesinde “aldılar” birinci cümlenin yüklemidir.
“görevliler” özne, “balonları” nesnedir. İkinci cümlenin yüklemi “dağıttılar” dır.
Bu cümlenin de öznesi “görevliler”; nesnesi “balonları”dır. Görüldüğü gibi hem “aldılar”
hem “dağıttılar” yüklemlerinin özneleri ve nesneleri ortaktır. Bu nedenle cümle
bağımlı sıralı cümledir.
b.
Bağımsız sıralı cümle: Sıralı cümlede yüklemlerin hiçbir ortak ögesi yoksa
cümle “bağımsız sıralı cümle” adını alır. “Kitap okumayı çok
severim, her gün kitap okurum.” cümlesinde “severim” ve “okurum” yüklemlerinin
hiçbir ortak ögesinin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla cümle bağımsız sıralı cümledir.
4.
Bağlı Cümle
Birden fazla yüklemi olan cümlelerdir. Sıralı cümlelerden
farkı, yüklemlerin birbirine bağlaçlarla bağlanmasıdır. “İçeri girdi
bize selâm verdi.” cümlesi sıralı cümledir. Çünkü yüklemler birbirine
virgülle bağlanmıştır. “İçeri girdi ve bize selâm verdi.” cümlesi ise
bağlıdır. Çünkü yüklemler birbirine “ve” bağlacı ile bağlanmıştır. “Hem annemi
hem babamı özledim.” “Kırları çok seviyorum ama kırlara çıkamıyorum.” “Ne kızı
verir ne dünürü küstürür.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder