5. ÜNİTE TİYATRO DN
12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI (2019-2020)
TİYATRO
1950 SONRASI TÜRK TİYATROSU
Tiyatro: Sahne üzerinde ve bir seyirci
topluluğu önünde, sanatçılar tarafından, hareketli olarak canlandırılacak
nitelikte yazılan edebi türdür.
***
Başka bir tanımla ifade edilecek olursa; herhangi bir olay, durum veya
tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere “dramatik
metinler” denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan
sanat da tiyatro olarak adlandırılır.
KISACA TÜRK TİYATROSUNUN GELİŞİMİ
Türk
edebiyatında sözlü gelenek içinde ortaya çıkıp gelişen geleneksel Türk
tiyatrosu (Karagöz, orta oyunu, meddah, seyirlik köy oyunları, kukla vb.) yüzyıllarca
varlığını sürdürmüştür.
***Modern tiyatro, Türk
edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir. Bu dönemde Şinasi
ilk yerli oyun olan Şair Evlenmesi’ni yazmış; Ahmet Vefik Paşa,
Fransız sanatçı Moliére’den uyarlamalar yapmıştır. Modern tiyatro
kurulurken kimi zaman geleneksel tiyatroya ait unsurlardan da yararlanılmıştır.
***1877-1908 arasında II. Abdülhamit’in
“istibdat” adı verilen baskıcı dönemi, sanatçılar üzerinde etkili olduğu
için Türk tiyatrosunda bir gelişme olmamıştır.
***Millî Edebiyat
Dönemi’nde tiyatro
yeniden canlanmıştır. İlk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale bu dönemde
sahneye çıkmıştır. Musahipzade Celal bu dönemin en önemli tiyatro
yazarlarındandır.
***Milli Edebiyat tiyatrosunda görülen gelişme; Cumhuriyet
Dönemi’nde devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir
tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek
devam etmiştir.
***Çağdaş tiyatro anlayışı, modern tiyatro
salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel oyuncu,
yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık
kurumsallaşmıştır.
***Cumhuriyet
Dönemi Türk Edebiyatı’nda tiyatro türünün Batı edebiyatındaki tiyatro geleneği ile
ilişkisi
güçlüdür. Bu dönemde Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi, komedi ve
dram türlerinde eserler
yazılmış; müzikli, danslı;
benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir.
TÜRK TİYATROSU İLK’LERİ
Modern tiyatro
öncesinde Anadolu'da geleneksel Türk tiyatrosu egemendi. Karagöz, Meddah,
orta oyunu ve köy seyirlik oyunları...
***Bizde Batılı anlamda tiyatro ilk kezTanzimat
Dönemi'nde görülmüştür. Bu dönemde Tanzimat sanatçıları Batı'dan tiyatro
çevirileri yapmıştır. (Örneğin Ahmet Vefik Paşa'nınMoliere'den yaptığı
çeviriler)
***Modern anlamda ilk yerli tiyatro Şinasi'nin
Şair Evlenmesi'dir. Bir töre komedisi olan oyunda görücü üsulüyle
evlenmenin sakıncaları işlenmiştir.
***Sahnelenen ilk yerli tiyatro Namık
Kemal’inVatan Yahut Silistreadlı oyunudur.
***Türk edebiyatında ilk dram örneği Recaizade
Mahmut Ekrem’in Afife Anjelik adlı eseridir.
***Modern anlamda Türk tiyatrosunun asıl
kurucusuMuhsin Ertuğrul’dur.
***Cumhuriyet Dönemi’nde heceyle yazılan ilk
tiyatroYusuf Ziya Ortaç’ın Binnaz adlı oyunudur.
***Epik tiyatronun kurucusu CumhuriyetDönemi
sanatçısı Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı’dır.
***İlk Müslüman kadın tiyatrocu Afife Jale’dir. ***İstanbul’da temsil vermek üzere kurulan ilk
tiyatro Gedik PaşaTiyatrosu’dur.
***Güngör Dilmen;
Canlı Maymun Lokantasıeseriyle absürt (saçma) tiyatronunönemli temsilcisidir.
CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE TİYATRO (1923-1950)
Millî
Edebiyat Dönemi’nde tiyatroda görülen gelişme; Cumhuriyet Dönemi’nde
devlet konservatuarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının
açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile güçlenerek devam etmiştir.
Cumhuriyet
Dönemi Türk Edebiyatı’nda Batı tiyatrosu örnek alınarak trajedi,
komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci,
göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. Çağdaş tiyatro anlayışı,
modern tiyatro salonları, yeni eserler (çeviri, uyarlama, telif), profesyonel
oyuncu, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık
kurumsallaşmıştır.
Bu
dönemde Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli
katkılar sağlamıştır.
1923-1950
yılları
arasında tiyatro, daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir
araç olarak kullanılmıştır.
Cumhuriyet'in
ilk yıllarında tiyatro yazarları daha çok Türk tarihi, efsaneler ve masallara
yönelmiş, bu yolla ulusal bilinci pekiştirmek istemişlerdir.
Özellikle
1930'lu yıllarda Atatürk'ün belirlediği amaç doğrultusunda konusunu Türk
tarih ve uygarlıklarından, destan ve efsanelerden, Cumhuriyet kazanımlarından,
devrimlerinden alan birçok oyun yazılmıştır. Bu yıllarda Yaşar Nabi'nin
Mete; Behçet Kemal'in Çoban ve Atilla, Necip Fazıl'ın Sabır Taşı adlı
oyunları Türklerin erdemleri ve uygarlığını yansıtmak amacını taşırlar.
1940'lı yıllarda
değer yargılarının değişmesi ve ekonomik koşulların aile üzerinde etkisi
durulmuş, ayrıca bu yıllarda geleneksel Türk tiyatrosunun izleri görülmüştür.
1950'li yıllarda
tiyatromuzda hem nicelik hem nitelik bakımından büyük bir gelişme görülür.
Devlet ve şehir tiyatrolarının, özel tiyatroların, oyun yazarlarının ve tiyatro
türündeki eserlerin sayısında da ciddi bir artış görülür. Bu dönemde yerli
oyunlar Devlet Tiyatrolarında sahnelenerek seyirciyle buluşur.
Konular
ve Temalar: Anadolu’ya
yönelimin yoğunlaştığı bu dönem tiyatrosunda Kurtuluş Savaşı yılları,
Atatürk'ün fikirleri, Cumhuriyet düzeninin olumlu yönleri, mitoloji, efsaneler
ve masalları, Türk tarihi, Türk milliyetçiliği, Batılılaşma, toplumsal
değerlerdeki
değişimler, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması vb. sıkça işlenen
temalardır.
1923-1950 ARASI
ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI
Musahipzade
Celal***Fermanlı Deli
Hazretleri, Aynaroz Kadısı, Kafes Arkasında, Bir Kavuk Devrildi, Mum Söndü, Gül
ve Gönül
İbnürrefik
Ahmet Nuri Sekizinci***Hisse-i
Şayia
İsmayıl
Hakkı Baltacıoğlu***
İnanmak
Reşat
Nuri Güntekin*** Taş Parçası
Nahid
Sırrı Örik*** Sönmeyen Ateş
Halit
Fahri Ozansoy*** Sönen
Kandiller, Nedim, On Yılın Destanı
Faruk
Nafiz Çamlıbel*** Akın, Canavar
Hüseyin
Rahmi Gürpınar*** Kadın
Erkekleşince
Münir
Hayri Egeli*** Bayönder
Yaşar
Nabi Nayır***İnkılâp
Çocukları
Cevdet
Kudret***Tersine Akan
Nehir, Rüya İçinde Rüya
1950-1980 ARASI
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU
1950
sonrasında tiyatro teknik açıdan ilerlemiş, tiyatroda işlenen konular
çeşitlenmiştir.
Bu dönemde
hem çeviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmış, bir
yandan da çoğu uyarlama olan müzikli oyun türlerinde eserler verilmiştir.
Sahne
tekniğine uygun, yalın bir dil kullanılmıştır.
Bireysel ve
toplumsal konuların işlendiği bu dönemde yurt sorunları, kadının toplum
yaşamındaki yeri; köy, töre, kuşak çatışması, değer yargıları vb. temalara
yönelim artmıştır.
Bu dönemde eğitim
ve sorunları ön plana çıkar. Kuşaklar arası ve kentli köylü arası eğitim
farkından doğan çatışmalar işlenir. Ebeveyn-çocuk,
kadın-erkek,
ağaç-köylü, imam-muhtar-öğretmen ilişkileri işlenir.
Sosyal
değişimlerin birey ve toplum yaşamındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik
yaklaşımlarla yansıtılmıştır.
1970'ten
sonra 12 Mart olayı buna bağlı olarak Türk tarihini yeniden gözden
geçirme, işçi sorunları, Almanya'ya gidenlerin kültür çatışmaları, Almanya'da
yetişmekte olan birinci, ikinci kuşak sorunları işlenir.
Keşanlı Ali
Destanı, Haldun Taner tarafından yazılan edebiyatımızdaki ilk epik tiyatro
örneğidir.
Oyun ilk kez 31
Mart 1964 tarihinde Gülriz Sururi-Engin Cezzar tiyatrosunda sahnelendi.
1970 yılına gelinceye kadar Türkiye'nin büyük kentlerinde toplam 493 kez
sahnelenen Keşanlı Ali Destanı, aradan yıllar geçmesine rağmen Türk
tiyatrosunun temel taşlarından olma özelliğini yitirmedi. Oyun, Cumhuriyetin
ilk yıllarından Demokrat Parti dönemine kadarki süreçleri yalın bir dille ve
eleştirel bir bakışla gülmece tarzında yorumlar.
1950-1980 ARASI ÖNEMLİ
TİYATRO YAZARLARI VE ESERLERİ
Ahmet Kutsi
Tecer***Koçyiğit Köroğlu
Adalet
Ağaoğlu***Çatıdaki Çatlak
Başar Sabuncu***Şerefiye
Cahit Atay***Gültepe Oyunları
Cevat Fehmi
Başkut***Buzlar Çözülmeden, Ayarsızlar
Güngör Dilmen***Midas’ın Kulakları
Haldun Taner***Keşanlı Ali Destanı
Necati Cumalı***Boş Beşik, Nalınlar, Yaralı Geyik
Nezihe Meriç***Sular Aydınlanıyordu
Oktay Arayıcı***Dışarda Yağmur Var
Orhan
Asena***Hurrem Sultan
Recep
Bilginer***Sarı Naciye, Gazeteciden Dost
Refik Erduran***Karayar Köprüsü, Cengiz Han’ın Bisikleti
Sabahattin
Kudret Aksal***Kahvede
Şenlik Var, Şakacı
Selahattin
Batu***Oğuzata
Tuncer
Cücenoğlu***Kördövüşü
Turan
Oflazoğlu***IV. Murat
Turgut
Özakman***Töre
Vedat Nedim
Töre*** Sanatkar Aşkı, Hep ve
Hiç
DÜNYA
EDEBİYATI’NDA TİYATRO
İlk yetkin
örnekleri Eski Yunan’da görülen tiyatro, yüzyıllar içinde farklı türlere
ayrılarak gelişimini sürdürmüştür.
Eski Yunan
edebiyatında
Aiskhylos***Zincire Vurulmuş Prometheus,
Sophokles*** Kral Oidipus
İngiliz
edebiyatında
Shakespeare*** Romeo ve Juliet
George
Bernard Shaw*** Kırgınlar Evi
Samuel
Beckett*** Mutlu Günler
Fransız
edebiyatında
Racine’in
(Rasin) ***Andromaque
(Andromak),
Corneille’in
(Korney) *** Le Cid (Lö
Sid)
Moliére
(Molyer) ***Cimri
Victor
Hugo*** Hernani
Alman
edebiyatında
Schiller*** Wilhelm Tell (Vilhelm Tel)
Goethe***Faust (Faust)
Bertolt
Brecht (Bertolt Bireşt) ***Evet
Diyen Hayır Diyen
Norveç
edebiyatında
Henrik
İbsen***Bir Bebek Evi,
Yaban Ördeği;
Rus
edebiyatında
Gogol*** Müfettiş
Çehov***Üç Kız Kardeş, Vanya Dayı
adlı oyunları dünya edebiyatının tanınmış tiyatro
eserlerindendir…
CUMHURİYET
DÖNEMİ ÖNEMLİ TİYATRO YAZARLARI
HALDUN TANER
(1916-1986)
Öykü ve oyun
yazarıdır.
Eserlerinde
çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser kişilerinden hareketle çözümler de
sunmuştur.
Epik
tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür.
Eserlerinde
entrikalı, sürprizli, güldürücü olaylara yer vermiştir.
Eserlerinde
izleyenlere yer yer bilgi veren
ansiklopedik
bir yan da bulunmaktadır.
Zeki
Alasya ve Metin Akpınar ile Deve
Kuşu
Kabaresi’ni kurmuştur.
Tiyatroları: Günün Adamı,
Dışarıdakiler,
Huzur Çıkmazı,
Keşanlı Ali Destanı
Gözlerimi
Kaparım Vazifemi Yaparım
REFİK ERDURAN
(1928-2017)
Tiyatro
eserleriyle tanınmıştır.
Tiyatro
eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiştir.
Tiyatroları:
Cengiz Han'ın Bisikleti, Karayar Köprüsü, Bunu Yapan iki Kişi, Canavar
Cafer
Turgut
ÖZAKMAN (1930-2013)
Tiyatro,
roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler vermiştir.
Eserlerinde
çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele almıştır.
Tiyatroları:
Pembe Evin Kaderi, Ben Mimar Sinan, Ah Şu Gençler Roman: Şu
Çılgın Türkler, Diriliş-Çanakkale 1915
ORHAN
ASENA (1922- 2001)
Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmıştır.
Gılgamış Destanı'ndan esinlenerek yazdığı "Tanrılar ve insanlar" oyunuyla
ünlenmiştir.
Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edinmiştir.
Tiyatroları: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan, Tanrılar ve İnsanlar, Fadik
Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Kentin Nabzı
TURAN
OFLAZOGLU (1932-…)
Tiyatro yazarıdır.
Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almıştır.
Tiyatroları:
IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman,
Kösem
Sultan, Bizans Düştü
RECEP
BİLGİNER (1922-2005)
Şiirleri de olmasına karşın
tiyatrocu
olarak tanınmıştır.
Oyunlarında toplumsal konuları işlemiştir.
Tiyatroları:
İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre,
Parkta
Bir Sonbahar Günüydü, Mevlâna, Ben Kimim, Karım ve Kızım
NAHİD
SIRRI ÖRİK (1895–1960)
Hikâye, roman, oyun yazarıdır. Çevirmenlik yapmıştır. Abdülhamit Düşerken adlı
romanı ünlüdür. Ayrıca oyun yazarıdır.
Tiyatroları:
Sönmeyen Ateş, Muharrir, Alınyazısı
SABAHATTİN
KUDRET AKSAL (1920-1993)
Şair, hikâye ve oyun yazarıdır.
Öykü ve tiyatrolarında ruh tahlillerine ve biçim
kaygısına önem vermiştir.
ESERLERİ:
Evin Üstündeki Bulut, Şakacı, Bir Odada Üç Ayna Tersine Dönen
Şemsiye, Kahvede Şenlik Var, Kral Üşümesi Bay Hiç Sonsuzluk Kitabevi, Önemli
Adam (oyun)
GÜNGÖR
DİLMEN (1930-2012)
Edebiyatımızda absürt tiyatronun önemli
bir temsilcisidir.
Konularını daha çok tarih ve mitolojiden almış,
oyunlarındaki teknikle dikkatleri çekmiştir.
Oyunlarında çağın eleştirisini yapar.
Edebiyatımızın en önemli absürt tiyatro örneği
sayılan "Canlı Maymun Lokantası"nda Batı'nın
gelişmişlik-gelişmemişlik kavramları ile Doğu'nun madde ve duygu kavramlarını
karşı karşıya getirip değerlendirir.
"Midas'ın
Kulakları", "Midas'ın Altınları", "Midas'ın Kördüğümü"
oyunlarıyla bir "Midas Üçlemesi" oluşturur. Midas
üçlemesinde mitolojiden yararlanır.
Eserleri:
(Tiyatro): Canlı Maymun Lokantası, Ayak Parmakları, Kurban, Akad’ın
Yayı, Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları, Midas’ın Kördüğümü, Ben Anadolu,
Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını, Troya İçinde Vurdular Beni, Galile'nin
Günahları, Osmanlı Dram Kumpanyası
NECATİ
CUMALI (1921-2001)
Cumhuriyet
Dönemi'nde şiir, hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir.
Gözlemlerinden
yola çıkarak toplumsal sorunları ele almıştır.
Ege
bölgesinin kırsal insanının yaşantısını anlatmıştır. (Tütün Zamanı (1971'de
Zeliş adıyla) Yağmurlar ve Topraklar, Acı Tütün bu ürünlerin en başarılıları
arasında yer alır.
Sinemaya
da uyarlanmış olan "Susuz Yaz" adlı eserini hem tiyatro hem de
hikâye biçiminde kaleme almıştır. Metin Erksan'ın yönettiği 1964 yılında Berlin
Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'nü kazanmıştır.
Küçük
hikâye türünde önemli başarılar elde eder. Kendi yaşantısına girenler onun
bütün dünyasının sınırlarını çizer.
Oyunları
Nalınlar
Vur Emri
Mine
Derya Gülü
Boş Beşik
Ezik Otlar
GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER TİYATRO ÖZET
1. Bu dönemde batılı anlamda
tiyatro eserleri yazılmış.
2. Bu dönem tiyatrolarında
dil ve anlatım zenginleştirilmiş. Halkın anlayabileceği açık ve anlaşılır bir
dil kullanılmıştır.
3. Bu dönem tiyatrolarında
ulusçuluk, Osmanlı imparatorluğu, aile yapısı, bireysel sorunlar ve toplumsal
sorunlar, köy gerçekliği, gecekondularda yaşayan insanların problemler,
toplumsal ve ekonomik adaletsizliği düşündüren konular işlenmiş. Yakın geçmiş
eleştirilmiş. Osmanlı tarihine özgü önemli şahsiyet ve olaylar yorumlanmış.
Değişen yaşam tarzının beraberinde getirdiği aile dramları konu edilmiş;
konular işlenirken âdet ve geleneklerden yararlanılmıştır.
4. Eserlerde kişiler
iyiler-kötüler, ezenler-ezilenler şeklinde gruplara ayrılmıştır.
5. Epik tiyatro ve Uyumsuz
(absürd) tiyatro gibi iki koldan ilerlemiştir.
6. Bu dönemde daha çok absürd
(uyumsuz, saçma) tiyatro yazılmıştır.
ABSÜRD TİYATRO
1. Bu akım, yaşamın temelde
bir saçmalığa dayandığını ve sanat da yaşamı yansıttığından, sanatın da aynı
türden bir saçmalığa sahip olması gerektiğini savunur.
2. En büyük amacı dünyanın,
yaşamın anlamsızlığını ve amaçsızlığını göstermektir.
3. Seyirciyi hayatı
sorgulamaya yöneltir.
4. Dili de çoğu zaman
küfürlüdür.
5. Klasik oyun örgüsünü
reddeder.
6. Okuyucuya ve izleyiciye
hikâyenin sonunu kendi zevkine ve anlayışına göre hayal etme imkânı verir.
7. Kahramanların
psikolojisini anlatır.
8. Konuya göre dekoru
reddeder.
9. Hiçbir şey anlatmak
amacında değildir.
10. Amaçsız tiyatrodur. Ne
vermek istediği bir mesaj ne de bir öğreti vardır.
EPİK TİYATRO
1. İsminden anlaşılanın
aksine kahramanlık konuları işleyen tiyatro türü değildir.
2. İzleyiciye toplumsal
çarpıklıkları eleştirip göstererek, izleyiciyi bu eleştirilere katmayı
hedefleyen bir türdür. Bu anlamda toplumsal bir tiyatro türüdür.
3. Klasik tiyatrodaki gibi
seyircinin kendisini oyunun içinde hissetmesi amaçlanmaz. İzleyen oyunla ilgili
karar vermeye zorlanır.
4. Temelinde sosyalizm olan
siyasal amaçlı bir tiyatro düşüncesidir.
5. Olaylar, durumlar parça
parça verilir; arada bir şarkılar, türküler söylenir, anlatıcılar devreye
girer.
6. Seyirci tam bir gözlemci
olarak kalır. Acı duymak, sevinmek, coşkulanmak yerine durumlar üzerinde
düşünür; kendisini ve olayları nasıl değiştirebileceğini anlamaya çalışır.
7. Sahneyi bir ideolojinin
propaganda aracı olarak kullanır; seyircilerin kalbine değil, kafasına
seslenir.
8. Bizde, Haldun Taner’in
“Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ilk epik tiyatro denemesidir.
PARAGRAFTA ANLAM İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder