30 Mart 2020 Pazartesi

9.SINIF 8. ÜNİTE MEKTUP / E-POSTA TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI (2019-2020)


 
 8. ÜNİTE MEKTUP / E-POSTA
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI (2019-2020)
9 TDE 8. ÜNİTE MEKTUP E-POSTA DN


 MEKTUP TÜRÜNÜN GENEL ÖZELLİKLERİ
Özel mektuplar, edebî mektuplar, resmî mektuplar ve iş mektupları gibi türleri vardır.
Özel mektuplarda gönderici ile alıcının birbirine karşı özel durumu yanında, ele alınan konu da metnin üslûbunu belirler.
İş mektupları açık ve sade bir anlatıma sahip olmalıdır.
Dostlar ve arkadaşlar arasında konuşulabilecek her konuda mektup yazılabilir; bunlar, özel mektuptur.
Özel mektuplar değerini ve gücünü içtenlikten alır.
Dilekçe de bir iş mektubu sayılır fakat aralarında küçük ayrımlar vardır.
Mektup; hikâye, roman ve şiir gibi türlerde bir anlatım biçimi/tekniği olarak da kullanılmıştır.

 MEKTUP TÜRÜNÜN KULLANILDIĞI ESERLER

YAZARLARI

ROMAN


Handan

Halide Edip Adıvar

Mutallaka, Sevda Peşinde

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Bir Kadın Düşmanı

Reşat Nuri Güntekin

Genç Werter’in Acıları

Goethe

Vadideki Zambak

Balzac

HİKÂYE


İmzasız Mektuplar (Harap Mabetler)

Halide Edip Adıvar

Bir Serencam, Millî Savaş Hikâyeleri, Okun Ucundan

Yakup Kadri K.

Bahar ve Kelebekler, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür, Aşk
ve Ayak Parmakları, Sivrisinek, Lokantanın Esrarı,
Memlekete Mektup



Ömer Seyfettin

Sönmüş Yaldızlar, Bir Damla Gözyaşı, Bir Hazin Hakikat, Yalan, Bir Hayal Kırıklığı, Kumandanın Şoförü


Reşat Nuri Güntekin

ŞİİR


Ana Mektupları, İki Bayram

Aka Gündüz

Bayram Mektubu

Halit Fahri Ozansoy

İzmir Yollarında, Son Mektup

Kemalettin Kamu

Anneme Mektup, Zindandan Mehmedʼe Mektup

Necip Fazıl Kısakürek

Oktayʼa Mektuplar

Orhan Veli Kanık

GEZİ YAZISI


Hac Yolunda, Avrupa Mektupları

Cenap Şahabettin

Romanya Mektupları

Ahmet Rasim


Edebiyatımızda mektup tarzında ilk romanı, “Hüseyin Rahmi Gürpınar denemiş ve karı koca geçimsizliğini ele aldığı Mutallaka’yı yazmıştır.

 KISACA MEKTUP TÜRÜNÜN GELİŞİMİ
Bulunabilen en eski mektup örnekleri Mısır firavunlarına ve Hititlere aittir. İslamiyet’i yaymak amacıyla Hz. Muhammed’in Mısır, Habeşistan ve Bizans hükümdarlarına gönderdiği mektuplar türün bilinen örneklerindendir.
Rönesans’tan sonra Avrupa’da mektup türü büyük gelişme göstermiş; Jean Jacques Rousseau (Jan Jak Ruso), Voltaire (Volter) gibi yazarlar bu türde eserler vermişlerdir.
Mektubun Türk tarihinde ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir. Türkler, Anadolu’ya gelmeden önce mektup türünü kullanmışlardır. Uygur prenslerinin yazdığı mektuplar bu türün Türk tarihindeki ilk örneklerindendir. XVI. yüzyıl divan şairi Fuzûlî’nin Şikâyetnâme adlı eseri mektup türünün tanınmış örneklerindendir. Tanzimat’la birlikte Batı’dan mektup çevirileri yapılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde edebî mektup türünde örnekler çoğalmıştır.

DÜNYA EDEBİYATINDA MEKTUP

Mektubun edebi tür olarak gelişimi, Latin edebiyatına dayanmaktadır. Mektup türünün ustaları ancak 18. yy'da yetişmiştir. Özellikle Fransa'da Voltaire, Rousseau bu türü çok kullanan sanatçıların başında gelir.

Mektup türü hikâye ve romanların yazımında da kullanılmıştır. Bazı sanatçılar daha etkili olur düşüncesiyle eserlerini mektup tarzında kaleme almışlardır. Örneğin J. J. Rousseau'nun Nouvelle Helsise, Goethe'nin Genç Werther'in Istırapları, Balzac'ın Vadideki Zambak adlı eseri buna örnektir.

TÜRK EDEBİYATINDA MEKTUP
Tanzimat'tan sonra önem kazanmaya başlamıştır. Daha öncesinde münşeatlarda özel ve resmi mektuplara yer verilirdi. Yalnız bu eserlerin dili süslü ve sanatlıydı. Bu yüzden bu mektuplardan eski

yaşayışımız hakkında bilgiler edinmek mümkün değildir. Ancak bu dönemde mektup tarzında yazılan edebi metinlere rastlanır. Fuzuli'nin Şikâyetname'si bu türün ilk örneğidir. Leyla ve Mecnun, Şah u Geda, Hüsn ü Aşk gibi ünlü mesneviler de manzum aşk ve sitem mektuplarıdır.

Ayrıca tarihi şahsiyetler arasında da manzum mektuplar yazma geleneği vardır. Kanuni ile oğlu Beyazıt, II. Beyazıt ile Cem Sultan arasındaki mektuplaşmalar buna örnektir.
Tanzimat'tan sonra ilk ilgi çekici mektuplar Akif Paşa'ya aittir. Bunlar 1885'de basılmıştır. Sonraki dönemlerde Namık Kemal'in Hususi Mektupları, Abdülhak Hâmid Tarhan'ın, Mektuplar; Muallim Naci'nin Muhaberat ve Muhaverat adlı eserleri basılmıştır.
Bazı sanatçılar ise mektuplardan oluşan romanlar, hikâyeler, anılar, gezi yazıları kaleme almıştır. Halide Edip'in Handan; Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mutallaka, Sevda Peşinde; Reşat Nuri Güntekin'in Bir Kadın Düşmanı adlı romanları bunlar arasında sayılabilir.
Ömer Seyfettin'in bazı hikâyeleri, mektup biçiminde kaleme alınmıştır.
Mektup türünde yazılan gezi yazıları da vardır. Cenap Şahabettin'in Hac Yolunda, Avrupa Mektupları; Ahmet Rasim'in Romanya Mektupları buna örnektir.
Nurullah Ataç'ın Okura Mektuplar isimle eseri mektuplardan oluşan bir deneme kitabıdır. Cumhuriyet döneminde bazı sanatçıların mektupları kitap hâline getirilmiştir. Cahit Sıtkı Tarancı Ziya'ya Mektuplar, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Mektuplar, Nazım Hikmet'in Kemal Tahir'e Hapishaneden Mektuplar adlı eserleri buna örnektir.
Türk Edebiyatındaki temsilcileri: Namık Kemal, Ziya Paşa, Halide Edip, Cahit Sıtkı Tarancı, Abdülhak Hamit Tarhan
Dünya Edebiyatında Mektup Türünün Temsilcileri: İlk temsilcisi: Çiçero, Fransa’da ; Mme de Sevigne, Voltaire, Rousseau mektup türünü çok kullanan sanatçılardır.

Bazı sanatçılar romanlarının daha içten ve etkili olması için mektup türünde yazmışlardır. Balzac “vadideki zambak” , Goethe’nin “Genç Werther’in Izdırapları” bu şekililde yazılmıştır. 


MEKTUP
Uzakta bulunan herhangi dosta, arkadaşa gönderilen ya da kamu kuruluşları arasında haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. Mektuplarda dilek ve arzu bildiren duygu ve düşüncelere yer verilir.
Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır.

Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır:
1) Özel Mektuplar
2) Edebî Mektuplar
3) Resmî ve İş Mektupları
4) Açık Mektuplar

A)ÖZEL MEKTUPLAR
Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektup çeşididir. Bu tür mektuplarda doğal ve samimi anlatım ön plândadır. Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları özel mektuplara "edebî mektup" da denmektedir.

Özel mektupları yazarken dikkat edilecek özellikler şunlardır:
a) Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.
b) Mektup, mürekkepli ya da tükenmez siyah renkli kalemle yazılmalıdır.
c) Mektubun sağ üst köşesine "tarih", yanına da yazıldığı "yerin adı" konmalıdır
d) Mektubu göndereceğimiz kişinin genel özelliklerine göre (yaşı, kültür düzeyi, yakınlık derecesi vb.) "hitap cümlesi" bulunmalıdır.
e) Mektubun sağ alt köşesine "ad-soyad" yazılmalı ve "imza" atılmalıdır.
f) Mektubun sol alt köşesine "adres" yazılmalıdır.

B)EDEBİ MEKTUPLAR

Edebî mektuplar; yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri ile özel mektuplar içinde ayrı yer tutar ve ayrı şekilde ele alınırlar. Edebî mektuplarda, mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce olayları yer alır. Yazar, karşısındakine öğüt verir, yol gösterir. Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, "Mektûbât = Mektuplar" adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı.

Düşünce ve edebiyat alanındaki görüşleri sergilemeleri bakımından mektupları yayımlanan yazar ve şairlerimizden bazıları şunlardır:

Özel Mektup ile Edebî Mektup Karşılaştırması
Benzerlikler
Her ikisinde de hitap bölümündeki içtenlik gönderi-alıcı arasındaki yakınlığa göre değişir.
Her ikisi de yazılı iletişim aracıdır.
Her ikisi de belli bir plan göre yazılır
Her ikisinde de genelde samimi bir dil kullanılır.
Her ikisinde de sağ üst köşeye tarih yazılır.
Sonuç bölümünde sevgi, saygı ve iyi dilekler bildiren ifadelere yer verilir.
Her ikisinde de sağ alt köşeye isim yazılır, imza atılır.
Farklılıklar:
Özel mektuplara göre edebi mektuplar yazınsal/sanatsal bir değer taşır.
Edebî mektuplar, dil ve anlatım açısından sanat değeri taşır. Özel mektuplar ise günlük bir dil kullanılır.
Edebî mektuplar belge niteliği taşıdıklarından önemlidirler. Bu tarz mektuplardan yazıldıkları döneme ait sanat, edebiyat ve fikir olayları hakkında bilgi edinmek de mümkündür.
Tanınmış yazarlar birbirlerine yazdıkları mektuplarla fikir ve sanat olaylarını ve eserleri tartışırlar, özel mektuplar ise daha kişisel konulardan bahseder.

***Şikayetname, Fuzûlî tarafından yazılan edebiyatımızdaki ünlü bir mektuptur. Kendisine bağlanan maaşı alamayan Fuzûlî, Nişancı Celâlzade Mustafa Çelebi’ye yazdığı mektupta memurların davranışlarını şikâyet eder.

C)RESMİ MEKTUPLAR, İŞ MEKTUPLARI

Bir talebi ya da siparişi bildirmek, bir soruna açıklık getirmek, iş başvurusunda bulunmak, bir üst makama belirli bir durumla ilgili bilgi iletmek vb. amaçlarla kişiler ile kişiler, kişiler ile kurumlar ya da kurumlar ile kurumlar arasında yapılan yazışmalardır.

DİLEKÇE

Dilekçe, bir isteğin bildirilmesi veya bir şikâyetin iletilmesi amacıyla kişilerin resmî makamlara sunduğu, durum bildiren yazıdır.
Dilekçe; çizgisiz, beyaz dosya kâğıdına bilgisayar veya daktiloyla yazılabileceği gibi silinmez kalemle, okunaklı el yazısı ile de yazılabilir. Dilekçede söz konusu istek veya şikâyet öz olarak belirtilir, gereksiz ayrıntılara girilmez. Sade ve resmî bir dil kullanılır, yazım ve noktalama kurallarına dikkat edilir. Dilekçede dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur.
Dilekçeyi Oluşturan Unsurlar
Muhatap (Kurum / Makam): Dilekçenin muhatabı olan kurumun / makamın adı satırı ortalayacak
şekilde yazılır.
Kendini Takdim: Dilekçeyi yazan, sunduğu kurumla ilgisini belirtecek şekilde kendini kısaca tanıtır.
Sorun ve Talep (İstek / Şikâyet): Kuruma iletilmek istenen sorun, şikâyet ve talep belirtilir.
Saygı İfadesi: Metin “arz ederim” saygı ifadesi ile bitirilir.
Tarih: Metin bölümünden sonra yazı alanının sağına gün, ay, yıl sıralamasıyla yazılır.
İmza: Yazı alanının sağında, tarihin altında yer alır.
Ad-Soyad: Yazı alanının sağında ve imzanın altında yer alır.
İletişim Bilgileri: Yazı alanının soluna iş veya ikametgâh adresiyle diğer iletişim bilgileri yazılır.
Ek (varsa): Dilekçe ile birlikte sunulması gereken belgeler varsa yazı alanının sol alt kısmına “Ek:”
yazılarak bu başlık altında adı, adedi ve sayfa sayısı belirtilen belgeler numaralandırılarak yazılır.

D)AÇIK MEKTUPLAR

Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplardır.
Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır.
Açık mektubun türü; makale, fıkra, inceleme yazılarından birine uygun olabilir. Açık mektup örneklerine zaman zaman gazete ve sanat dergilerinde rastlanmaktadır.

E-POSTA (ELEKTRONİK POSTA)

E-posta; Genel Ağ üzerinden kullanıcıların birbirlerine gönderdikleri dijital mektuptur. E-postaya
(elektronik posta), elektronik mektup (elmek) da denir.
E-postalara resim, müzik, video gibi her
türlü dosya türü eklenebilir ve alıcının bilgisayarına transfer edilebilir. E-posta yazılan kişinin yakınlık
derecesine bağlı olarak bir hitap kullanılır. İlk kez e-posta atılıyorsa konuya girmeden önce kişi kendini
kısaca tanıtmalıdır.
Bir e-postada iki bileşen vardır: üstbilgi, e-posta bedeni.
Üstbilgi: Bu bileşende ileti özeti, gönderen, alan ve iletiye ilişkin diğer bilgiler bulunur.
E-posta bedeni: Burada iletinin kendisi ve genel olarak kullanıcı imzası yer alır.
E-postada gönderen (kimden), alıcı (kime), konu ve tarih adında dört önemli alan vardır.
“Gönderen” bölümünde iletiyi gönderenin adresi ve adı, “alıcı”da iletiyi alanın adresi ve adı, “konu”da iletiyi
özetleyen birkaç kelime “tarih”te ise ileti gönderildiğindeki yerel tarih ve saat yer alır.

TUTANAK NEDİR?

Tutanak; belgelenmesi gereken bir durumu, olayı tespit edenler tarafından imzalanan veya meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi ile oluşan belgedir.
Tutanak, çizgisiz, beyaz dosya kâğıdına bilgisayar veya daktiloyla yazılabileceği gibi silinmez kalemle okunaklı el yazısı ile de yazılabilir. Tutanakta yanlış yazılan ifadenin üstü tek çizgi ile çizilir ve düzeltme paraflanır. Tutanakta silme, kazıma ve tutanağa sonradan ekleme yapılmaz. Birden fazla sayfa kullanılmış ise her sayfa numaralandırılır ve paraflanır. Tutanak birden fazla nüsha hâlinde düzenlenmişse her bir nüshada ıslak imza bulunur. Tutanaklar, temelde toplantı ve olay tutanağı diye gruplanmakla birlikte toplantının veya olayın içeriğine göre tutanağın adlandırıldığı da görülür: arama tutanağı, duruşma tutanağı, iş kazası tutanağı, işe devamsızlık tutanağı, kaza tespit tutanağı, kayıp veya buluntu eşya tutanağı, sınav tutanağı, teslim tutanağı, tespit tutanağı, yangın tutanağı vb. anlaşılır biçimde ve olduğu gibi yazılır; yoruma yer verilmez. Tutanağı imzalayanların isim ve unvanları açıkça belirtilir.



EDEBİ MEKTUP ÖRNEĞİ.

ZİYA GÖKALP – KIZI SENİHA'YA MEKTUP

Kızım Seniha,
Sevgili kızım, bu hafta da mektup alamadım. Fakat ehemmiyeti yok. Mektup almasam da almış gibi­yim. Kalblerinizi bir kitaptan daha iyi okuyabilirim. Mektubunuz gecikmiş olsa da ne çıkar? Yalnız sı­kıntıda olup olmadığınızı anlamak isterim. İnsaniyet artık daimi ıstıraplardan kurtulacaktır. Böyle buhran­lı zamanlar büyük mefkurelerin büyüyüp yayılacağı bir zamandır, insanları kurtaracak mefkurelerdir. Mef­kure her memleketi bir cennet yapacak. Her milleti, kendi cennetinde hür ve mesut yaşayacaktır. İstik­balde artık haksızlık, adaletsizlik, hürriyetsizlik yok­tur. Kin, husumet, tama’ haset yoktur. Fertler birbi­rini sevecek, milletler birbirini sevecek, dinler birbi­rini sevecek, medeniyetler birbirini sevecek.
Yeni hayatta her fert, her millet tabiatın gizli hazinelerini sây anahtarıyla açarak oradan geçinecek; ovalarımız, derelerimiz, tepelerimiz şimdiki gibi boş kalmayacak; tepeler ormanlara, dereler yemiş ağaçlarına, ovalar yeşil ekinlere bürünecek; her ta­rafta fabrikaların, maden ocaklarının bacaları, semaya siyah duman sütunları savuracak; çocuklar oynarken derslerini öğrenmiş olacak, büyükler eğlenirken işle­rini yapmış bulunacak, kimse kanaatinden dolayı mücrim tutulmayacak; kimse milletini sevdiği için ca­ni addolunmayacak, en iyi adamlar değil, hattâ iyi ol­mayanlar bile, hapishanelerde, menfalarda çürütülme­yecek; o zamanın kanunları yalan, ahlâkları sahte, ilimleri, felsefeleri hileli olmayacak.
İşte bu zaman gelince bizim milletimiz de mesut olacak, şimdi haksızlığa, sefalete, esarete, sıkıntıya ta­hammül lâzım geliyor. İnsanlarda bu hale uzun müd­det tahammül edemezler. İnsanda akıl, irade, mefku­re varken zilleti kabul edemez kızım.

ÖZEL MEKTUP ÖRNEĞİ.

Kardeşim Hamdi,                                                                                            Ankara. 2 Kasım 1958

İki gündür Yahya Kemal’in ölümünün derin hüznü içindeyim. Uzun zamandır yavaş yavaş çöken, zerre zerre eriyen bu aziz varlığın yok ola­cağı acısına gerçi ben de hazırlanmıştım. Fakat o muhteşem sesin ebedi­yen dinmiş olduğunu düşünmek bana tarifi imkânsız gönül bezginliği ve­riyor. Onun hakkında duyup düşündüklerimi toplayıp yazmam için biraz vakit geçmesi lâzım. Yalnız bugünlerde yapılması lâzım gelen bir vazifem var. Bana üstadın bir vasiyeti olmuştu; onu senin vasıtanla matbuata in­tikal ettirmek istiyorum:
1937 veya 1938 senelerinde idi. İzmir’de güzel bir yaz akşamı Yahya Kemal’le Kordon’daki Şehir Gazinosu’nda idik. Söz galiba “Rindle­rin Ölümü” manzumesi dolayısıyla o mecraya dökülmüştü. Ve bana öldü­ğü zaman, taştan, sade bir mezar yapılmasını, taşının üstüne de yalnızca bu manzumenin ikinci kıtasıyla adının, doğum ve ölüm tarihlerinin yazıl­masını istediğini “vasiyet” kelimesini de kullanarak söylemişti.
Merhumun mezarının da İstanbul şehri adına yaptırılacağını umu­yorum. Onun için, böyle bir teşebbüste vaktiyle bana yapmış olduğu vasi­yetin bilinmesini istiyorum. Bugünlerde İstanbul’da olmadığım için buna sen delâlet eder misin?
Senin de başın sağ olsun. Gözlerinden öperim kardeşim.
Necmettin Halil Onan


FİİLER İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYIN 

YAZIM (İMLA) KURALLARI İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYIN 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

12. SINIF 3. ÜNİTE ŞİİR TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI (2023-2024)

3. ÜNİTE ŞİİR 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI    (2023-2024) 1. SAF (ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞI   SAF (ÖZ) ŞİİRİN O...