SES BİLGİSİ
Dilin temelini sesler oluşturur. Seslerin
yazıya çevrilmesinde kullanılan işaretlere harf denir. Harflerin
belli bir sıraya göre bir arada gösterilmesi ile de alfabe oluşur. Türkçede
29 harf vardır. Bunlar sesli, sessiz olmak üzere ikiye ayrılır.
SESLİ HARF: Ağzımızdan hiçbir
zorlama olmadan çıkan sesleri karşılayan harflerdir. 4'ü kalın 4'ü ince olmak
üzere 8 adettir. Bir tabloyla bunları gösterelim. a: Kalın, geniş, düz ı: Kalın, dar, düz o: Kalın, geniş,
yuvarlak u:
Kalın, dar, yuvarlak e: İnce, geniş, düz i: İnce, dar, düz ö: İnce, geniş,
yuvarlak ü:
İnce, dar, yuvarlak
SESSİZ HARF: Tek başına söylenemeyen,
ancak bir ünlü yardımıyla söylenebilen sesleri karşılayan harflerdir. 21
tanedir. Alfabedeki sessizler yanına “e” ünlüsü getirilerek okunur; be, ce,
de... gibi. Şimdi bunları bir tablo hâlinde gösterelim.
Süreksiz Sert Sessizler: p, ç, t,k
Sürekli Sert Sessizler: f, s, ş, h
Süreksiz Yumuşak
Sessizler: b,
c, d, g
Sürekli Yumuşak
Sessizler: ğ,
j, l, m, n, r, v, y, z
Ünsüz harflerin bazı
özellikleri vardır. Türkçe sözcüklerin başında iki ünsüz bulunmaz.
Bulunanlar başka dillerden geçmiştir. Plân spor... Türkçe
sözcüklerin kökünde aynı türden iki ünsüz yan yana bulunmaz: millet,
dükkân... Türkçe
sözcüklerden genel olarak “f, h, j” ünsüzleri bulunmaz : fare, havlu,
jeton... Türkçe
kökenli sözcükler yansımalar ve bazı istisnalar dışında “c, l, m, n, r, v, z” ünsüzleriyle
başlamaz. Şimdi sesli ve sessiz harflerle ilgili ses olaylarını görelim.
1. Ünlü
Uyumları
Büyük ve küçük ünlü uyumu, sesli (ünlü) harflerle
ilgili özelliklerdendir. Büyük ünlü uyumunda kalınlık - incelik; küçük ünlü uyumunda
düzlük - yuvarlaklık söz konusudur.
a.
Büyük ünlü uyumu:
Türkçe bir kelimenin
ilk hecesindeki ünlü kalın ise (a, ı, o, u), diğer hecelerdeki ünlüler de kalın
olmalı; ince ise (e, i, ö, ü), diğer ünlüler de ince olmalıdır. Buna büyük ünlü
uyumu denir. “Evlerimiz” sözcüğü, büyük ünlü uyumuna uyar. Çünkü bu
sözcükteki bütün ünlüler incedir. Sözcük ince ünlülerle başlayıp ince ünlülerle
devam etmiştir.” “Karıncalar” sözcüğü, büyük ünlü
uyumuna uyar. Çünkü bu sözcükteki ünlüler kalındır. Kalın ünlülerden sonra
kalın ünlüler gelmiştir. “Kalemler” sözcüğü ise kalın ünlüden sonra ince ünlü
geldiğinden büyük ünlü uyumuna uymaz. “-ki, -ken, -yor, -leyin,
-ımtrak” ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz. “kapıdaki, çalışırken, geliyor,
sabahleyin, yeşilimtrak” örneklerinde bu görülmektedir. Genel olarak “-ki,
-ken, -yor, -leyin, - ımtrak ve -daş” ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz; ama uyan
kullanımlarının da olduğunu unutmamalıyız: “Evdeki, gelirken, bakıyor,
geceleyin, sarımtrak, vatandaş” örneklerinde görüldüğü gibi. “Elma, kardeş,
anne...” 31 gibi bazı cükler Türkçe olduğu hâlde büyük ünlü uyumuna uymaz.”
b.
Küçük ünlü uyumu:
Türkçe bir sözcük
düz ünlülerden biri ile başlamışsa, bu ünlülerden sonra gelen ünlüler de düz
olmalıdır: Örneğin; “tanımak” sözcüğündeki bütün ünlüler düzdür. Düz
ünlülerden sonra yine de ünlüler geldiğinden bu sözcük, küçük ünlü uyumuna
uyar. Türkçe bir sözcük yuvarlak ünlülerden biri ile başlamışsa, bu yuvarlak
ünlülerden sonra ya dar-yuvarlak (u, ü) ya da düz-geniş ünlüler (a, e)
gelmelidir. Örneğin; “olaylar” sözcüğünü ele alalım. Bu sözcük yuvarlak ünlü
ile başlamış, yuvarlak ünlüden sonra da düz ünlü gelmiş. O hâlde sözcük küçük
ünlü uyumuna uyar. “Salon” sözcüğü ise düz ünlüden sonra yukarıdaki ünlü
geldiğinden küçük ünlü uyumuna uymaz. Küçük ünlü uyumuna uyan bir kelime büyük ünlü
uyumuna da uymalıdır. “-yor” eki, hiçbir zaman küçük ünlü uyumuna
uymaz. “Çalışıyor, gülüyor, ağlıyor” gibi kelimeler ilk hecesinin dışında “o” sesi
bulunduğundan küçük ünlü uyumuna uymaz. Ayrıca şuna da dikkat etmek gerekir:
Küçük ünlü aranırken kelimenin büyük ünlü uyumuna bakılmalıdır. Örneğin; “kalem” kelimesi
normalde küçük ünlü uyumuna uyar. Ancak büyük ünlü uyumu kuralı dikkate
alınmazsa. Öyleyse büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükler küçük ünlü uyumuna da uymaz.
2.
Ünsüz Uyumu
Türkçe bir kelimenin son hecesi sert ünsüzlerden
biri ile bitiyorsa, o kelimeye getirilecek ekin başındaki ünsüzün de sert olması
gerekir. Buna ünsüz uyumu ya da ünsüz benzeşmesi denir. kitap – cı değil kitap – çı balık
– dan değil balık – tan 1923'de değil 1923'te
3.
Ünsüz Yumuşaması
Türkçe bir kelimenin son hecesi sert ünsüzlerden
biri ile bitiyorsa, bu kelimeye ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde, kelimenin
sonundaki sert ünsüz yumuşar. Buna ünsüz yumuşaması denir. kitap – ı
kitabı (p - b) ilâç – a ilâca (ç - c) yurt – um yurdum (t - d) renk – i rengi
(k - g) kayık – ı kayığı (k - ğ) Özel isimlerin yazımında sert ünsüzlerin yumuşaması
kuralına uyulmaz. Zonguldağ’ı değil Zonguldak’ı Karabüğ’e
değil Karabük’e Ahmed’e değil Ahmet’e
4. Ses
Düşmesi
Değişik nedenlerden dolayı Türkçe kelimelerin aslında
olan bazı sesler düşer. Buna ses düşmesi denir. İkinci hecesinde
dar ünlü bulunan kelimelere ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde dar ünlü düşer.
Buna hece düşmesi denir. Fikir değil fikri burun değil burnu ömür değil ömrü Yardımcı
fiillerle yapılan birleşik fiillerde yardımcı fiilden önce gelen ismin ikinci hecesindeki
ünlü düşer. kayıp olmak kaybolmak şükür etmek şükretmek kayıt olmak kaydolmak fikir
etmek fikretmek Bazı birleşik isimlerin oluşumunda ses düşmesi (ünlü
düşmesi) olur. kahve altı kahvaltı pazar ertesi pazartesi Sonu “k”
sessizi ile biten kelimelere küçültme eki (-cık, -cik, -cuk, -cük)
getirildiğinde “k” sessizi düşer. Buna “ünsüz düşmesi” de denir. ufak – cık
ufacık minik – cik minicik
5. Ses
Türemesi
Değişik sebeplerden dolayı Türkçe bir kelimeye
aslında olmadığı hâlde ses ilâvesi olur. Bu olaya ses türemesi denir. Yardımcı
fiillerle yapılan birleşik fiillerde yardımcı fiilden önce gelen ismin son sesi
çiftleşir. Buna “ünsüz türemesi” de denir. zan etmek zannetmek af
etmek affetmek Tek heceli kelimelere küçültme eki (-cık, -cik, -cuk,
-cük) getirildiğinde ekten önce bir ses gelir. Buna “ünlü türemesi” de denir. bir – cik
biricik az – cık azıcık genç – cik gencecik
6.
Daralma
Son hecesi “a, e” geniş seslileriyle biten Türkçe
bir kelimeye “-yor” eki getirildiği zaman bu geniş sesler daralarak “ı, i, u,
ü” ye dönüşür. Buna ünlü daralması denir. temizle – yor temizliyor anla
– yor anlıyor
7.
Kaynaşma
Türkçede ünlü ile biten bir kelime, yine ünlü ile
başlayan bir ek geldiğinde kelime ile ek arasına “n, s, ş, y” ünsüzlerinden
uygun olanı gelir. Buna kaynaşma denir. “Açılan solar, ağlayan
güler.” cümlesinde
“ağlayan” sözcüğünde “y” kaynaştırma harfi, “Akşamın işini sabaha
bırakma.” cümlesinde
“işini” sözcüğünde “n” kaynaştırma harfi, “Fakirin tesellisi
ölümdür.” cümlesinde
“tesellisi” sözcüğünde “s” kaynaştırma harfi, “Öğrencileri ikişer üçer
içeri alın.” cümlesinde
ise “ikişer” sözcüğünde “ş” kaynaştırma harfi kullanılmıştır.
8.
Ulama
Ünsüzle biten bir sözcükten sonra yine ünlü ile
başlayan bir sözcük gelirse, iki sözcük birbirine bağlanarak okunur. Buna ulama
denir. “Bizden_evvel buraya inen_üç dört_arkadaş vardı.” cümlesinde üç
yerde ulama yapılmıştır. “Ben, akşam_eve gelirken kiraz_aldım.” cümlesinde
ise iki yerde ulama vardır. Herhangi bir noktalama işaretinin bulunduğu yerde
ulama olmaz. Bu cümlede “ben” sözcüğünden sonra virgül kullanıldığından “ben,
akşam” kelimeleri arasında ulama yoktur.
9.
Vurgu
İki ya da daha fazla heceli kelimelerin herhangi
bir hecesinin; birden fazla sözcükten oluşan cümlelerin herhangi bir sözcüğünün
ötekilerden daha baskılı, güçlü söylenmesine vurgu denir. Dolayısıyla
vurgu kelime vurgusu ve cümle vurgusu olmak üzere ikiye ayrılır. Cümle
vurgusunu ögeler konusunda gördük. Şimdi sözcük vurgusu ile ilgili ayrıntıları görelim.
Her kelimede vurgu vardır ve bu çoğunlukla kelimelerin son hecesindedir. Ek
aldıkça da vurgu son heceye kayar. “İp, aç, kalk ...” gibi tek heceli
kelimelerde vurgu ”ekmek, ekmekçi, ekmekçiler, ekmekçilerden” Olumsuzluk eki
“-ma, -me”nin, soru eki “-mı, -mi, -mu, - mü”nün vurguyu kendinden önceki heceye
ya da kelimenin son hecesine kaydırır. “Gittim” sözcüğünde vurgu son hecededir;
ama “gitmedim” sözcüğünde vurgu ilk hecededir. Çünkü “-me” olumsuzluk eki vurguyu
ilk heceye kaydırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder